Merkezi ABD'de bulunan Ulusal İttifak örgütü, İsveç, Fransız, Alman, Portekiz ve Rus dillerinde de yayınlanan dergiler ve kitaplar çıkarmakta ve savunduğu Darwinist ve pagan ideolojiyi hızla yaymaktadır...
Günümüzde "faşist örgütlenme" dendiğinde çoğu kimsenin aklına ilk olarak Alman neo-Nazileri gelmektedir. Ancak gerçekte günümüzün faşist örgütlenmeleri içinde daha pek çok organizasyon vardır. ABD'de pek çok aktif faşist grup bulunmaktadır ve bunlar "teorik" düzeyde Alman neo-Nazilerine göre daha önemli bir konumdadırlar. Bu gruplar genellikle "White Supremacy" (Beyaz Üstünlüğü) sloganını kullanmaktadırlar. Ve en önemlisi, bunu, ekonomik sıkıntıların getirdiği bir "yabancı düşmanlığı" olarak değil, felsefi ve bilimsel bir doktrin olarak öne sürmektedirler.
"White Supremacy" şemsiyesi altında Ku Klux Klan, Amerikan Nazi Partisi, "Aryan Ulusu" (Aryan Nation) hareketi ve "Ulusal İttifak" (National Alliance) gibi çeşitli faşist örgütler yer almaktadır. İnternet üzerinden yoğun bir propaganda faaliyeti yürüten bu grupların amacı, ırkçılığı bir dünya görüşü, bir doktrin olarak savunmak ve kitlelere aşılamaktadır.
Bu gruplardan "Ulusal İttifak" (National Alliance) örgütünün manifestosunda, bu doktrinin temelleri açık şekilde ifade edilmektedir. İlginçtir ki, manifesto, kitabın başından bu yana incelediğimiz bir gerçeğin, faşizmin pagan ve Darwinist bir ideoloji olduğu gerçeğinin bir teyidi şeklindedir.
Faşist "Ulusal İttifak" örgütü, doktrini açıklarken öncelikle kendileri ile "Semitik inançlar" (İslam, Hıristiyanlık ve Yahudilik) arasındaki farkı belirtmekte, kendilerinin sadece doğaya inandıklarını ve evrimci olduklarını, buna karşılık "Semitik inançlar"ın Allah'a imana dayandığını belirtmektedir. Söz konusu örgütün bu sapkın görüşleri şu şekildedir:
Kendimizi doğal yasalara göre evrimleşen çevremizdeki üniter dünya ile entegre olarak görüyoruz. Basit olarak ifade edecek olursak: sadece bir gerçek vardır ve o da Doğa'dır: Bizler doğanın bir parçasıyız ve doğanın yasalarına tabiyiz. Bu yasalar içinde bizler kendi kaderimizi belirleyebiliriz... Diğer bir deyişle seçme gücüne sahip olduğumuz herşey için kendi başımıza sorumluyuz: özellikle çevremiz ve ırkımızın kaderi için. Bu görüş semitik görüş ile tezat içinde olabilir. Semitik görüş... herşeyin Tanrı'nın kontrolü altında olduğuna inanır. ( "General Principles", National Alliance (http://www.natall.com/index.html) )
Görüldüğü gibi, faşizmin karşısında din ahlakı yer almaktadır. Faşizm insanın "doğanın bir ürünü" olduğu sapkınlığını savunurken, din ahlakı insanı Allah'ın yarattığını ve insanın kaderini de Allah'ın belirlediğini bildirmektedir.
Faşist "Ulusal İttifak" örgütünün manifestosunda, örgütün sahip olduğu ırkçı ideolojinin evrimci mantığı da şöyle izah edilmektedir:
Dünyamız hiyerarşik bir düzene sahiptir. Her birimiz Aryan (ya da Avrupa) ırkının bir üyesiyiz, ırkımız tıpkı diğer ırklar gibi doğal seleksiyonun binlerce yıl boyunca çevreye adaptasyonu ve evrimsel aşamalarla ilerlettiği özel karakteristikler geliştirmiştir. Kuzey insanları daha çok şey gerektiren çevrelerinde örneğin planlama ve kişisel disiplin gerektiren bir kış ikliminde hayatta kalabilmektedir ve bundan dolayı zihinsel kabiliyetler açısından daha hızlı gelişmişlerdir. (http://www.natall.com/index.html )
Yani Aryan ırkının diğer ırklardan üstün olduğu, çünkü "evrimde ileri gittiği" aldatmacası savunulmaktadır. "Ulusal İttifak" örgütü daha da ileri giderek ırkçılığın "doğaya karşı bir sorumluluk" olduğunu ileri sürmekte, buna dayanak olarak da Nietzsche'nin felsefesine başvurmaktadır:
Herşeyden önce parçası olduğumuz doğaya karşı yükümlülüklerimiz var çünkü daha yüksek bir gelişim ve daha yüksek yaşam formları için onun sonsuz arayışlarının içerisindeyiz. Bu yükümlülük şairlerimiz ve düşünürlerimiz tarafından fark edilmiş ve ifade edilmiştir. Friedrich Nietzsche bizlere gelecekte daha yüksek bir insan tipine hazırlık yapmanın bizim ilk sorumluluğumuz olduğunu bildirmiştir... Doğa, Aryan ırkında saklı olan farklı özellikleri arıtmış ve kutsal kılmıştır; böylece bizler bizim için belirlenen misyonu daha iyi tamamlayabiliriz. Doğa diğer insan ırkları da dahil farklı tür yaşam formları geliştirmiş olsa da, bizler kendi ırkımız için özel yükümlülükler taşımaktayız: onun devamını sağlamak, eşsiz karakteristiklerini korumak ve kalitesini artırmak gibi.(http://www.natall.com/index.html )
Merkezi ABD'de bulunan Ulusal İttifak örgütü, İsveç, Fransız, Alman, Portekiz ve Rus dillerinde de yayınlanan dergiler ve kitaplar çıkarmakta ve savunduğu Darwinist ve pagan ideolojiyi hızla yaymaktadır. Örgütün yayınladığı National Vanguard (Ulusal Öncü) adlı faşist derginin kapaklarını, eski Yunan tanrılarının heykelleri süslemekte, Dergideki makalelerde ise Darwin'den sık sık alıntılar yapılmakta, "Dünyanın geri kalanıyla ebediyyen savaş halinde olan bir ırkın, yaşa ve yaşamasına izin ver tarzına sahip ırklar üzerinde belirgin bir hayatta kalma avantajı vardır." ("Two Lessons in Racial Survival", National Vanguard Magazine, Number 117 (March-April 1997) ) şeklinde ifadeler yer almaktadır. Diğer faşist örgütlerin yayınlarında veya internet sitelerinde de benzer açıklamalar, Darwinist yorumlar, İlahi dinlere karşı sapkın pagan kültürünü savunan propagandalar bulmak mümkündür.
19. yüzyılda, pagan kültürün yeniden uyanmasıyla ve Darwin'in evrim teorisiyle doğan faşist ırkçılık, 21. yüzyılda yine aynı temellere dayanarak gelişmeye devam etmektedir.
"White Supremacy" şemsiyesi altında Ku Klux Klan, Amerikan Nazi Partisi, "Aryan Ulusu" (Aryan Nation) hareketi ve "Ulusal İttifak" (National Alliance) gibi çeşitli faşist örgütler yer almaktadır. İnternet üzerinden yoğun bir propaganda faaliyeti yürüten bu grupların amacı, ırkçılığı bir dünya görüşü, bir doktrin olarak savunmak ve kitlelere aşılamaktadır.
Bu gruplardan "Ulusal İttifak" (National Alliance) örgütünün manifestosunda, bu doktrinin temelleri açık şekilde ifade edilmektedir. İlginçtir ki, manifesto, kitabın başından bu yana incelediğimiz bir gerçeğin, faşizmin pagan ve Darwinist bir ideoloji olduğu gerçeğinin bir teyidi şeklindedir.
Faşist "Ulusal İttifak" örgütü, doktrini açıklarken öncelikle kendileri ile "Semitik inançlar" (İslam, Hıristiyanlık ve Yahudilik) arasındaki farkı belirtmekte, kendilerinin sadece doğaya inandıklarını ve evrimci olduklarını, buna karşılık "Semitik inançlar"ın Allah'a imana dayandığını belirtmektedir. Söz konusu örgütün bu sapkın görüşleri şu şekildedir:
Kendimizi doğal yasalara göre evrimleşen çevremizdeki üniter dünya ile entegre olarak görüyoruz. Basit olarak ifade edecek olursak: sadece bir gerçek vardır ve o da Doğa'dır: Bizler doğanın bir parçasıyız ve doğanın yasalarına tabiyiz. Bu yasalar içinde bizler kendi kaderimizi belirleyebiliriz... Diğer bir deyişle seçme gücüne sahip olduğumuz herşey için kendi başımıza sorumluyuz: özellikle çevremiz ve ırkımızın kaderi için. Bu görüş semitik görüş ile tezat içinde olabilir. Semitik görüş... herşeyin Tanrı'nın kontrolü altında olduğuna inanır. ( "General Principles", National Alliance (http://www.natall.com/index.html) )
Görüldüğü gibi, faşizmin karşısında din ahlakı yer almaktadır. Faşizm insanın "doğanın bir ürünü" olduğu sapkınlığını savunurken, din ahlakı insanı Allah'ın yarattığını ve insanın kaderini de Allah'ın belirlediğini bildirmektedir.
Faşist "Ulusal İttifak" örgütünün manifestosunda, örgütün sahip olduğu ırkçı ideolojinin evrimci mantığı da şöyle izah edilmektedir:
Dünyamız hiyerarşik bir düzene sahiptir. Her birimiz Aryan (ya da Avrupa) ırkının bir üyesiyiz, ırkımız tıpkı diğer ırklar gibi doğal seleksiyonun binlerce yıl boyunca çevreye adaptasyonu ve evrimsel aşamalarla ilerlettiği özel karakteristikler geliştirmiştir. Kuzey insanları daha çok şey gerektiren çevrelerinde örneğin planlama ve kişisel disiplin gerektiren bir kış ikliminde hayatta kalabilmektedir ve bundan dolayı zihinsel kabiliyetler açısından daha hızlı gelişmişlerdir. (http://www.natall.com/index.html )
Yani Aryan ırkının diğer ırklardan üstün olduğu, çünkü "evrimde ileri gittiği" aldatmacası savunulmaktadır. "Ulusal İttifak" örgütü daha da ileri giderek ırkçılığın "doğaya karşı bir sorumluluk" olduğunu ileri sürmekte, buna dayanak olarak da Nietzsche'nin felsefesine başvurmaktadır:
Herşeyden önce parçası olduğumuz doğaya karşı yükümlülüklerimiz var çünkü daha yüksek bir gelişim ve daha yüksek yaşam formları için onun sonsuz arayışlarının içerisindeyiz. Bu yükümlülük şairlerimiz ve düşünürlerimiz tarafından fark edilmiş ve ifade edilmiştir. Friedrich Nietzsche bizlere gelecekte daha yüksek bir insan tipine hazırlık yapmanın bizim ilk sorumluluğumuz olduğunu bildirmiştir... Doğa, Aryan ırkında saklı olan farklı özellikleri arıtmış ve kutsal kılmıştır; böylece bizler bizim için belirlenen misyonu daha iyi tamamlayabiliriz. Doğa diğer insan ırkları da dahil farklı tür yaşam formları geliştirmiş olsa da, bizler kendi ırkımız için özel yükümlülükler taşımaktayız: onun devamını sağlamak, eşsiz karakteristiklerini korumak ve kalitesini artırmak gibi.(http://www.natall.com/index.html )
Merkezi ABD'de bulunan Ulusal İttifak örgütü, İsveç, Fransız, Alman, Portekiz ve Rus dillerinde de yayınlanan dergiler ve kitaplar çıkarmakta ve savunduğu Darwinist ve pagan ideolojiyi hızla yaymaktadır. Örgütün yayınladığı National Vanguard (Ulusal Öncü) adlı faşist derginin kapaklarını, eski Yunan tanrılarının heykelleri süslemekte, Dergideki makalelerde ise Darwin'den sık sık alıntılar yapılmakta, "Dünyanın geri kalanıyla ebediyyen savaş halinde olan bir ırkın, yaşa ve yaşamasına izin ver tarzına sahip ırklar üzerinde belirgin bir hayatta kalma avantajı vardır." ("Two Lessons in Racial Survival", National Vanguard Magazine, Number 117 (March-April 1997) ) şeklinde ifadeler yer almaktadır. Diğer faşist örgütlerin yayınlarında veya internet sitelerinde de benzer açıklamalar, Darwinist yorumlar, İlahi dinlere karşı sapkın pagan kültürünü savunan propagandalar bulmak mümkündür.
19. yüzyılda, pagan kültürün yeniden uyanmasıyla ve Darwin'in evrim teorisiyle doğan faşist ırkçılık, 21. yüzyılda yine aynı temellere dayanarak gelişmeye devam etmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder