Örümcekler
kendi boyutlara göre çok büyük ağlar
inşa ederler.
Öyle ki bir
örümceği bir insanın boyuna erişecek kadar büyütürsek, bu örümceğin ördüğü ağın
boyu yaklaşık 150 metre büyüklüğünde olacaktır. Bu da 50 katlı bir gökdelenin
yüksekliğine eşittir.
Bir insanın 1 saat içerisinde 50 katlı bir gökdelen büyüklüğünde dantel bir örtü örmesi mümkün mü sizce?
Bir insanın 1 saat içerisinde 50 katlı bir gökdelen büyüklüğünde dantel bir örtü örmesi mümkün mü sizce?
Oysa
minicik bir örümcek bunun çok daha fazlasını yapıyor. Üstelik yaptığı ağ
dünyanın en sağlam malzemesi.
Peki
örümcek bu mucizevi özelliklere sahip ağları nasıl inşa etmektedir?
Kendi
büyüklüğünden yüzlerce kez daha büyük olan bir ağı birçok faktörü göz önünde
bulundurarak kurmak, en az bir bina yapmak kadar hesap gerektirir. Örümceğin bu
işi başarabilmesi için önce bir mimar gibi proje çizmesi gerekir. Çünkü bu
büyüklük, tasarım ve sağlamlıkta bir yapı mimari bir proje olmadan yapılamaz.
Projeyi
çizdikten sonra da ağın hangi bölgesine ne kadar yük geleceğinin bir inşaat
mühendisi gibi hesaplanması gerekir. Aksi taktirde ağ ayakta duramaz.
Bu kadar
ince ayrıntıyı hesaplamak ve tasarlamak için bir üniversite mezunu olmak bile
yetmez. Zaten yavru örümcekleri yetiştiren bir üniversite de yoktur. Onlar
dünyaya gelmelerinden kısa süre sonra ip üretmeye, ağ kurmaya ve avlanmaya
başlarlar. Çünkü örümceği Allah yaratmıştır. Bu küçük böceğin sahip olduğu
muazzam yetenekleri de ona Yüce Allah vermiştir.
Bu Allah'ın yaratmasıdır. Şu halde O'nun
dışında olanların yarattıklarını bana gösterin. Hayır, zulmedenler açıkça bir
sapıklık içindedirler. (Lokman Suresi, 11)
Şimdi
örümceğin ağ örüşünü izleyelim.
Ağın
üretildiği yer örümceğin arka kısmıdır. Özel bir organdan salgıladığı ipliği
bacaklarıyla tutup çeker. İpliğin üzerindeki yapışkan damlalar, aslında yumak
halindeki iplik demetleridir. Gerektiğinde bunlar açılır ve ağ kolaylıkla
esner.
Bu iplik, kendi uzunluğunun dört katı kadar esneyebilir.
Bu iplik, kendi uzunluğunun dört katı kadar esneyebilir.
Öyle hafiftir ki, dünyanın çevresini üç
kere dolaşacak bir ipliğin ağırlığı sadece 1kg. gelecektir.
Örümcek
önce ürettiği ipliği boşluğa bırakır ve hava akımı yardımıyla sabit bir noktaya
tutturur.
Ağ örmek
bir saat kadar sürer.
Şu anda,
bu işlemin 60 kat hızlandırılmış halini izliyorsunuz.
Örümcek
önce merkezden dışarı doğru sağlam ve gergin iplikçikler çeker.
Daha
sonra dışarıdan içeri doğru halkalar çizerek yapışkan ve esnek bir ip döşer.
Örümcekler
ağlarını Arşimet sarmalı olarak bilinen aritmetik spirale göre örerler.
Milattan
önce 200’lü yıllarda yaşamış ünlü Yunan matematikçi Arşimet keşfettiği için
onun adıyla anılan Arşimet spirali merkezden başlayarak eşit aralıklarla
ilerleyen spirallerden oluşur.
Örümceğin,
merkezden başlayarak eşit uzaklık ve sürekli bir çizgi ile ördüğü ağlar,
Arşimet spiralinin doğadaki bir örneğidir.
Şimdi bu
noktaya dikkat edin! Örümcekler ağlarını milyonlarca yıldır henüz Arşimet
dünyaya gelmeden önce de bu matematik hesabına uygun olarak örüyorlardı. Hem de
hiçbir eğitim almadan, tıpkı bir matematikçi gibi.
Örümcek
ipi, aynı kalınlıktaki çelikten tam 5 kat daha sağlamdır.
Öyle ki 50 metre genişliğinde ağ yapabilecek büyüklükte bir örümcek olsaydı, bu ağ bir jumbo jeti bile durdurabilecek kadar güçlü olurdu.
Öyle ki 50 metre genişliğinde ağ yapabilecek büyüklükte bir örümcek olsaydı, bu ağ bir jumbo jeti bile durdurabilecek kadar güçlü olurdu.
Bilim
adamları örümcek ipini örnek alarak Kevlar isimli özel bir madde üretmişlerdir.
Kevlar; zırh yapımında, uçak gemilerinde, uçakları durdurmak için kullanılan
halatlarda, uzay sanayiinde ve sağlamlığın gerektiği yerlerde kullanılır.
Örümcek ipi ise, kevlardan on kat daha sağlamdır.
Örümcek ipi mucizevi bir maddedir: Saç telinden ince, pamuktan hafif ve çelikten güçlüdür.
Yeryüzündeki en dayanıklı maddedir.
Örümcek ipi ise, kevlardan on kat daha sağlamdır.
Örümcek ipi mucizevi bir maddedir: Saç telinden ince, pamuktan hafif ve çelikten güçlüdür.
Yeryüzündeki en dayanıklı maddedir.
Yedi gök, yer ve bunların içindekiler O'nu
tesbih eder; O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur, ancak siz onların
tesbihlerini kavramıyorsunuz. Şüphesiz O, halim olandır, bağışlayandır. (İsra
Suresi, 44)
Şu an
ekranda amber içinde ağıyla birlikte fosilleşmiş bir örümcek örneği
görüyorsunuz.
25 milyon yıllık örümcek ve ağı, günümüzde yaşayan örümcekler ve ağlarıyla tıpatıp aynıdır.
Bu fosil de canlıların milyonlarca yıldır hiç değişmeden aynı olduklarını ortaya koyan delillerden birisidir. Böylece bilim, evrimsel bir sürecin hiç bir zaman yaşanmadığını ispatlayarak, tüm canlıları Allah'ın yarattığını gözler önüne sermektedir.
25 milyon yıllık örümcek ve ağı, günümüzde yaşayan örümcekler ve ağlarıyla tıpatıp aynıdır.
Bu fosil de canlıların milyonlarca yıldır hiç değişmeden aynı olduklarını ortaya koyan delillerden birisidir. Böylece bilim, evrimsel bir sürecin hiç bir zaman yaşanmadığını ispatlayarak, tüm canlıları Allah'ın yarattığını gözler önüne sermektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder