ŞEYH YUSUF ESTES - ESKİ KATOLİK RAHİP
AMERİKAN FEDERAL HAPİSHANELERİ
ULUSAL VAİZİ
Size
şunu söylemeyim ki, Sn. Harun Yahya’nın çalışmalarıyla karşılaşmak alışılmadık
bir tevafuk ile olmuştu. Çok alışılmadık birşey oldu. Birisi bana bir kitap
verdi, bu kitabın kapağında bir kafatası resmi vardı. Bende alışılmadık bir
görünümü olan bir kitap diye düşündüm ve açtım okumaya başladım. Ve dedim ki,
“Aman Allah’ım, işte bu bizim nihayet tebliğ için kullanabileceğimiz yüksek
kalitede bir material.
Şehadet
getirdiğimden beri hayalini kurduğum birşey. Ben İslam’a girdiğimde bizim böyle
malzemelerimiz yoktu. Ve sonra bu kitabı gördüğümde dedim ki, “Benim bu kitabı
Colombus Ohio’ya yanımda götürmem gerekiyor. Çünkü bugün bir konuşma yapmak
için oraya gidiyorum ve bu kitabı da götüreceğim. Ve içinde de benim konum var.
Evrime’e karşı Yaratılış. Bu şahane birşey.”
Çantalarımı
toparladım, uçağa bindim, uçtum. Sonra uçaktan indiğimde dedim ki, “Ah, kitabı
unuttum!” O kitabı istiyordum, çünkü
daha okumayı bitirmemiştim ve içerisinde o kadar çok kaynak vardı ki, mükemmel
olacaktı elimde olması. Hala kendi kafamda söyleniyordum, “nasıl unutursun,
neyin var senin?” diye.
…Ve
sonra genç bir adamla karşılaştım ki bu kişi daha sonra benim hayat boyu
arkadaşım oldu, …ama bu kişiyle o gün karşılaşmıştım ilk kez.
Birlikte
arabasına gittik, dedi ki, “ çantanı arabamın bagajına yerleştirmek
istermisin?”
Bende
“evet” dedim. Arabasının bagajını açtı, “bu kutu da ne?” dedim, “kitaba benziyor.”
O da
dedi ki, “Evet, bunlar çok güzel kitaplar, bu kitaplar insanlara dağıtmak için
daha yeni aldık…sende istermisin? “ “Bilmiyorum ki, ne bunlar?” dedim.
O da
“Aç bak” dedi. Ne çıktı dersiniz? Unuttuğum kitabın aynısı…
Bu
çok değişikti…inanabiliyor musunuz? Be inanamadım, neredeyse ağlayacaktım.
Arkadaşımı tuttum ve ona sarıldım. O da “ ne oluyor, ne var?” dedi.
Ben
de dedim ki, “İşte bu o kitap. Sana bir kitap unuttuğumu söylüyordum ya, İşte
bu o kitap. Aman Allah’ım. Ve elimizde o kadar çok vardı ki, konferansa
katılanlara da dağıtabilecektik.
O
konferansta iki ateist vardı. Başladığımızda iki ateist dinleyiciler
arasında…Ve konferansın sonunda her
ikisi de İslam’ı kabul etti, …ama bu o kitabın, kapağında kafatısı resmi olan
kitabın içindeki materyallerin sunumunu yaptıktan sonra gerçekleşti. Ki o zaman
bu kitap bana çok alışılmadık gelmişti. Çünkü o zamana kadar böyle görünümü
olan kitaplar yazan bir kişiyle hiç karşılaşmamıştım. Ama bu kitaba baktığınız
zaman düşünüyorsunuz ki; “Darwinizm diye bir mit var, evrim diye bir mit var,
bir de Yaratılışın gerçekleri var. Ve bu kitapta verilen websitesine girdiğim
zaman bulduğum materyallerde kullanılan sloganlardan biriydi. Ben de dedim ki “
Harun Yahya kim?” Harun, açıkçası bu benim ilgimi çekti çünkü hz. Harun’as)
destekleyicisi ve Hz. Yahya (as) Hz.
İsa’nın destekleyicisi. Ben “ birinin
Harun Yahya olarak adlandırılması ilginç diye düşündüm.
Sonra
bunun bir müstear isim olduğunu, Sn. Adnan Oktar tarafından kullanılan bir
mahlas olduğunu, destek olmak istediğini belirten bir izlenim vermek için bunu
kullandığını öğrendim.
O da
bir destekçi, o da bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed’in(s.a.v) destekçisi çünkü
o da tam olarak Peygamberimizin (sav) bize emrettiğini yapıyor, bu mesajı
insanlara tanıtılıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder