UBA'nin İtirafları



Fransa Ulusal Bilimsel Araştırmalar Merkezinden bilim adamlarının hazırladıkları makalede, evrimsel soy ağaçlarının ne kadar güvenilmez ve birbirleriyle çelişkili olduğu belirtilmektedir...

UBA her ne kadar, Bilim ve Yaratılışçılık adlı kitapçıkta, evrim teorisini gözü kapalı savunmuş ve evrim teorisinin bilimin ilgili tüm alanlarında kesin delillere sahip olduğunu öne sürmüşse de, PNAS (Proceedings of the National Academy of Sciences) isimli yayınında evrim teorisi ile ilgili bazı çelişkileri itiraf etmiştir. PNAS'ta 25 Nisan 2000 tarihinde yayınlanan "The New Animal Phylogeny: Reliability and Implications" (Yeni Hayvan Sınıflaması: Güvenilirliği ve Anlamları) bu itiraf dolu makalelerden biridir.

Fransa Ulusal Bilimsel Araştırmalar Merkezinden bilim adamlarının hazırladıkları makalede, evrimsel soy ağaçlarının ne kadar güvenilmez ve birbirleriyle çelişkili olduğu belirtilmekte ve yeni teoriler üretilmesi gerektiği belirtilmektedir. Söz konusu makalede yer alan bazı ifadeler şöyledir:

DNA dizilerinin analizleri, evrimsel soy ağaçların yeniden yorumlanmalarını gerektirmektedir. Bir zamanlar, Metazoan (çok hücreli hayvanlar) soy ağacının tabanında yer alan ve birbirini takip eden komplekslik derecelerini temsil ettiği düşünülen sınıflar şu anda soy ağacında çok daha yüksek yerlere doğru yer değiştirmektedirler. Bu gelişme hiçbir evrimsel "ara form" bırakmamakta ve bizi simetrik kompleksiliğin başlangıcını tekrar düşünmeye zorlamaktadır.

Hepsinden kötüsü, genellikle üzerinde yeterli kritik değerlendirme yapılmayan birbiri ile çelişkili birçok ağaç ortaya çıkıp duruyor.

Atasal bağlantıların birbirinden böyle aniden ayrılışı, evrim sürecinde çok sık meydana gelmiş görünüyor. Bu olay, büyük miktarlardaki dizi verilerine rağmen ayrılma sıralarını yeniden yapılandırmayı zorlaştırmaktadır.

Yeni moleküler tabanlı sınıflandırmanın birçok önemli sonucu bulunmaktadır. Bunların arasında en önemlisi, süngerler, deniz anaları, deniz tarakları ile simetriklerin son ortak atası olan Urbilateria arasındaki "ara" sınıfların ortadan kaybolmasıdır.

Sonuç olarak, Urbilateria'ya giden kökte büyük bir boşluğa sahibiz. Eski evrimsel mantıkta yaygın olan, mevcut "ilkel" dalların anatomisine dayalı olarak, birbirini takip eden artan komplekslik derecelerini içeren bir senaryo ile coelomate (karın boşluklu canlıların genel ismi) atanın morfolojisini yeniden inşa etmek hususunda umudumuzu yitirmiş bulunuyoruz. (Proceedings of National Academy of Sciences, 25 Nisan 2000, cilt 97, no:9, s. 4453-4456, The New Animal Phylogeny: Reliability and Implications))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder