Bakteri İletişimi İklim Üzerinde Nasıl Etki Eder?


Canlılardaki kusursuz detayları evrimcilerin iddia ettiği gibi, tesadüflerle açıklamak mümkün değildir...

Bakteriler bitkilerden ve hayvanlardan farklı olarak, hızlı çoğalan ve biyokimyasal etkileri bakımından canlılar dünyasının dengesini sağlamada çok büyük önem taşıyan bir canlı grubudur. Hemen hemen her yerde yaşayabilirler. Bu nedenle de nüfusları herhangi bir tür organizmadan çok daha fazladır. En önemlisi de bu kalabalık nüfusları nedeniyle iklim gibi hayati konular üzerinde önemli etkileri vardır. 

İnsan yaşamına çeşitli şekillerde etki eden bakteri topluluklarının hayranlık uyandıran birçok özelliği vardır. Kullandıkları iletişim sistemleri de bunlardan biridir. Düşmanlarını ve yiyecekleri görmek için sonar benzeri sistemler kullanan bu canlılar, aynı zamanda aralarında iletişim kurmak için “konuşma balonları” da kullanırlar. Woods Hole Oşinografi Enstitüsü (WHOI)’nden bilim adamları, bakterilerin kendi aralarındaki iletişiminin aslında tüm dünyadaki dengeyi koruyan bir özelliğe sahip olduğunu keşfetmişlerdir. 

Dünyanın İklimine Etki Eden Bakteri İletişimi Okyanuslardan Başlar 


Küçük deniz bitkileri yani fitoplanktonlar, küçük deniz canlıları olan zooplanktonlar tarafından yenirler. Bu parçalar yapışkandır ve bir araya gelerek daha ağır parçacıkları oluştururlar. Bakteriler, karbon zengini bu küçücük parçaların üzerinde birleşerek, bu parçalarla birlikte dibe doğru hareket ederler. Bu aslında çok sıradan bir durum gibi görünebilir. Ancak, bu küçük hareketin harika bir yönü bulunmaktadır. 

Gözleri, kulakları ve ağızları olmayan bakteriler etraflarında başka bir komşu bakteri olup olmadığını anlamak için, kimyasal sinyaller gönderirler. Eğer yakında yeteri kadar bakteri komşuları varsa; toplu halde, parçacıklar içerisindeki karbon içeren molekülleri daha küçük parçacıklara kıran bir enzim salgılamak üzere bir araya gelirler. Parçacıklardaki karbon türü, atmosferde bulunan karbondioksittir, yani bir ısı tuzağı olan sera gazıdır. Bakterilerin arasındaki bu iletişim, bu zehirli gazı okyanusun derinliklerinde salacak şekilde yaratılmıştır. Sığ derinliklerde ise bu sistem oluşmaz. 

Sığ derinliklerden, kolayca atmosfere karışabilecek olan bu zehirli gaz, planlı bir iletişim sistemiyle okyanusun derinliklerine taşınmakta ve böylece atmosfere ulaşması engellenmektedir. Bir başka deyişle, şu an okyanusun derinliklerinde gözlerimizle göremediğimiz ve varlıklarından haberimiz dahi olmayan milyonlarca bakteri, hayatlarında hiç görmedikleri bizler için çalışmaktadırlar. 

Canlılık için hayati bir öneme sahip olan karbon döngüsünde bakterilerin çok önemli bir yer sahibi olduğu uzun yıllardan beri bilinir. Ancak; bu yeni keşif bizlere, dünyanın içerisinde yaşamın devam etmesi için, son derece kapsamlı ve ince ayarlara, başka bir deyişle, tüm detayları belirlenmiş mükemmel bir yaratılışa sahip olduğunu bir kez daha delillendirmektedir. İşte bu nedenle karşımızdaki tüm detaylar birbirleriyle kusursuz bir uyum içinde var edilmiştir ve bu dengede milyonlarca yıldır hiçbir bozulma olmamaktadır. Allah Kuran’da şöyle buyurmuştur: 

“Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün art arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah’ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında, rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır.” (Bakara Suresi, 164) 

Allah’ın Kurduğu Düzen Kusursuzdur 

Dünyada yaşam için elverişli tüm koşulları yapay olarak bir ortamda gerçekleştirseniz; 

Atmosferinin özelliğinden, ekosistemdeki böcek sayısına, tüm canlı türlerine, uydusuna, güneşine kadar tüm özellikleriyle yapay bir ortamda dünyayı birebir taklit edebilseniz; 

Bu yapay ortamın içerisine dünyadaki ile eş sayıda plankton, eş sayıda diatom, eş sayıda bakteri koysanız bile bu yapay dünyanın karşılaşacağı son, kaçınılmazdır. 

Eşit sayıda bakteri bile olsa, o bakteriler arasındaki iletişim var olmadığı takdirde, ürettiğiniz yapay ortam yaşam dolu bir gezegen yerine öldürücü bir gaz odasına dönüşür. Tüm canlılık, zehirli karbon gazı altında boğularak, kısa sürede yok olur.

Dünyamızdaki dengelerden herhangi biri değiştirildiğinde, bu senaryo hep aynı olacaktır. Ancak bu dengelerin ve ince hesapların hepsinin tam olarak aynı anda dünyada var olması ile; dünyada yaşamdan söz edilebilir. 

Şu an rahatlıkla nefes alabiliyor, yiyebiliyor, içebiliyor, koşuyor, yürüyor olmamız; milyonlarca dengenin bir tanesinin dahi tek bir an için bile olsun bozulmadığının, aralıksız devam ettiğinin kanıtıdır. 

Tüm bu özellikler mükemmel bir yaratılışı işaret etmektedir. Yukarıda bahsi geçen kompleks sistemlerin tamamı Yüce Allah’ın sonsuz kudretinin ve üstün yaratışının delillerinden yalnızca birkaçıdır. Bir ayette üstün yaratış sahibi Rabbimiz’in ilmi ve kudreti şöyle bildirilmiştir: 

“De ki: “Yeryüzünde gezip dolaşın da, böylelikle yaratmaya nasıl başladığına bir bakın, sonra Allah ahiret yaratmasını (veya son yaratmayı) da inşa edip yaratacaktır. Şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir.” (Ankebut Suresi, 20) 

Allah’ın Yaratma İlmi Kainatın Her Noktasında Tecelli Eder 

Kainatın her köşesinde Yüce Allah’ın üstün yaratışına dair deliller bulunmaktadır. Gözle göremediğimiz bakterilerdeki bu kompleks sistem de bunun örneklerindendir. Rabbimiz, bu mikro canlılarda tecelli etmekte ve onlara üstün bir şuur ve muazzam bir zekayla hareket edebilme yeteneği ilham etmektedir. Bir bakteri, Yüce Allah’ın ilhamı ile insanların fark edemediği, hatta tahmin bile edemediği gelişmeleri tespit edebilmekte ve onlardan daha atak davranmaktadır. Canlılardaki kusursuz detayları evrimcilerin iddia ettiği gibi, tesadüflerle açıklamak mümkün değildir. Çünkü “ilk bakteri”nin tesadüfen oluştuğunu açıklamak imkansızdır. 

Henüz hiçbir canlılık belirtisi yokken, bakterinin tamamen kontrolsüz bir ortamdaki şartlardan tesadüfen etkilendiğini, aniden nefes almaya başladığını, tesadüfen çeşitli değişimler yaşadığını, bazı mucizevi özellikleri ve şimdiki kapsamlı özelliklerini kazandığını iddia etmek bilimden çok uzak bir yaklaşımdır. Gün geçtikçe ilerleyen bilim ve teknoloji, bakterilerin mucizevi özelliklerini tek tek keşfederek, evrim teorisinin ne kadar büyük bir yalan olduğunu ortaya koymaktadır. Bu canlılarda karşılaştığımız her özellik, Allah’ın gözle görülmeyen bir canlıda nasıl kusursuz bir sanat yarattığını gözler önüne serecek ve bunu tefekkür edebilmemizi sağlayacaktır. 

Göklerin ve yerin Hakimi olan Allah, göğü, yeri ve ikisi arasındakileri eşi olmayan bir yaratışla kusursuz olarak yaratmış; her canlıya görevini ilham etmiş ve mucizelerini inananlar için bir rahmet ve ayet kılmıştır. Rabbimiz’in kusursuz yaratma ilmi ayetlerde şöyle bildirilmiştir: 

“O biri diğeriyle ‘tam bir uyum (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman’ (olan Allah)ın yaratmasında hiçbir “çelişki ve uygunsuzluk (tefavüt)” göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip gezdir; herhangi bir çatlaklık görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip gezdir; o göz umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana geri dönecektir.” (Mülk Suresi, 3-4) 

Bakterilerin Tüm Davranışları Rabbimiz’in Kontrolündedir 


Bakterilerin bütün yaptıkları ellerindeki imkanlarla yaşamlarını devam ettirebilmektir. Allah’ın yarattığı muazzam denge ile bu mikroskobik canlılar kendi soylarını devam ettirirken, bizim için de “pek çok yönden” hayati öneme sahip görevleri yerine getirirler. Bir bakterinin besin üretmesi, dahası ürettiği besini insan için faydalı hale getirmesi, zehirli gazları hapsetmesi, çeşitli döngülere sebep olması, bu dengenin ne kadar gerekli ve kusursuz olduğunu göstermektedir. Kuşkusuz bir bakteri bizim besinlerimizde yaşar, enerjisini buradan elde eder, bize hiç fayda sağlamadığı gibi zarar da vermeyebilirdi. Hayatımızın bir parçası olan bu bakterilerden tüm yaşamımız boyunca haberimiz bile olmayabilirdi. Fakat Allah, üstün ve benzersiz aklının delillerini görebilmemiz için birbirinden kusursuz, birbirinden detaylı sistemler var etmiştir. Bakterilerin sağladıkları faydanın amacı da işte budur. 

Tek hücreli bir canlının şuur ve bilinçle hareket ettiğini kuşkusuz ki, kabul edemeyiz. Bakterilerin bilinçli hareket edip hesap yapmalarını onlara ilham eden, tüm ilimlerin üstünde ilim sahibi olan, tüm akıllardan üstün akla sahip olan Allah’tır. Bir ayette şöyle buyrulur: 

“Gerçekten, gece ile gündüzün art arda gelişinde ve Allah’ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde korkup-sakınan bir topluluk için elbette ayetler vardır.” (Yunus Suresi, 6)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder