Göktürkler

Göktürkler'in Türk tarihinde önemli bir yeri vardır; çünkü Türk sözü ilk defa resmi devlet adı olarak Göktürkler tarafından kabul edilmiştir. Milleti ifade etmesi bakımından siyasi bir anlamı olan Türk kelimesi bu sayede bütün bir milletin adı olmuştur. Göktürkler ve Ergenekon Destanı adeta bütünleşmiştir. Ergenekon Destanı, Göktürkler'in kökenlerini ve tarih sahnesinden kaybolup tekrar meydana çıkmalarını anlatır. Ergenekon'un, Aral Gölü çevresinde veya Ötüken'e yakın bir yerde olduğu tahmin edilmektedir. Destanın en eski anlatımlarına Çin kaynaklarında rastlanılmaktadır. İslam döneminde bu destana ilk kez yer verilen kitap, tarihçi Reşideddin'in Camiü't-Tevarih adlı eseridir.


Göktürkler zamanında, İpek Yolu'ndan dolayı çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle Sasani-Bizans savaşları başlamış ve 19 yıl sürmüştür. Çıkan savaş her iki milleti de sarsmış ve Müslümanlığın İran'da yayılıp yerleşmesinde büyük rol oynamıştır. Yine Göktürkler zamanında, Çin edebiyat ve fikir eserleri Türkçeye tercüme edilmiştir.



6. yüzyılda Bumin Kağan'ın kurduğu Göktürk Devleti, yaygın bir diplomatik ilişkiler dizisi oluşturmuştur. Göktürkler, 7. yüzyılda Çin egemenliği altına düşmüş olmakla birlikte, Kutluk adlı kahramanlarının yönetiminde 682'de yeniden bağımsızlıklarına kavuşmuşlardır. Kutluk'un oğlu Bilge Kağan, kardeşi Kül Tigin ve babasının deneyimli veziri Tonyukuk ile birlikte ülkesini yüksek bir yaşam seviyesine ulaştırmıştır. Bu durum 8. yüzyılın ortalarına kadar devam etmiştir. Şurası bir gerçek ki, Bilge Kağan ve Kül Tigin Türk Milleti'nin yetiştirdiği en büyük kumandanlardandır. Bu dönemden kalan Orhun yazıtları, bilge vezir Tonyukuk'un, Kül Tigin'in ve Bilge Kağan'ın mezar taşlarından oluşmaktadır.8 Orhun Abideleri'nin Türk tarihinde apayrı bir yeri vardır. Öyle ki bunlar Türk tarih ve kültürünün, Türkler'in faziletleri ve medeniyetlerinin, kısacası Türk'ün yüksek seciyesinin özlü bir ifadesidir.
Başlangıçta yalnızca akın ve savaşlar için kurulmuş gibi görünen Göktürk Kağanlığı, 8. yüzyılda bir kültür milleti olma yoluna girmiştir. Ayrıca Türkçe konuşan ve kendilerini birbirine yakın hisseden bütün Orta Asya halklarını biraraya getirmiştir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder