Eski Türklere Genel Bir Bakış



Türkler kendilerine özgü hasletlerle tarih sahnesinde yerlerini aldılar. Aile, Türk toplumunun temeliydi. Aileler "uruk" denilen sülaleleri, uruklar da boyları meydana getirirdi. Boyların siyasi bir birlik kurmalarıyla "budun" oluşurdu. Devletin kurulması, birkaç budunun tek bir merkezin yönetimi altında biraraya gelmesine bağlıydı.

Dünya tarihine bir göz atın, hemen anlarsınız ki Türkler hiçbir zaman devletsiz kalmamışlar, her dönem bir veya birkaç devlete sahip olmuşlardır. Devletin başındaki hükümdar, "yabgu, han, kağan, ilteber" gibi isimlerle yüceltilmiştir. Hükümdarlar teorik ve pratik eğitimlerini deneyimli devlet adamlarının gözetiminde tamamlamışlar; devlet yönetiminde bilgelerden kurulu bir meclise danışmışlar; onların öğüt ve tavsiyelerini göz önünde bulundurmuşlardır. Bilge vezirler gerektiğinde hükümdarlara yol göstermiş, gerektiğinde onları açıkça eleştirmişlerdir. Bu sistemin halkın huzur, adalet ve zenginlik içinde yaşamasında önemli bir payı vardır.

Türkler'in askerlik sanatı, disiplinli orduları ve savaş teknikleri dillere destan olmuştur. Avrupa ve Asya kıtalarının büyük devletleri, ordu teşkilatlarını düzenlerken Türkler'i örnek almışlardır.

Eski Türkler'in belirgin özelliklerinden biri törelerine olan bağlılıklarıydı. Türk töresi yazılı değildi; dilden dile ve nesilden nesile aktarılırdı. Hükümdarlar dahil herkes törenin hükümlerine uymakla yükümlüydü. Türk töresi, ağır cezalar da içermekle birlikte doğruluk ve adaletten asla ayrılmazdı; yüzyılların birikimi ve tecrübesinin ürünüydü. Töre, devletin bir anlamda anayasası gibiydi.

Günümüzde özgürlük ve eşitliğin öncülüğünü yaptıklarını iddia edenler bilmelidir ki, insan hak ve hürriyetlerinin gerçek anlamdaki ilk uygulayıcısı Türkler olmuştur. Türkler tarafından kurulan devletlerde din, dil ve ırk ayrılığı gözetilmeksizin herkese eşit davranılmıştır. Profesör Hakkı Dursun Yıldız bu gerçeği, "Bütün tarih boyunca Türkler'de din, dil ve ırk ayrılığı sebebiyle Amerika ve Avrupa'da her zaman rastlanan bir katliama, işkenceye ve hakların elinden alınmasına kesinlikle rastlanmamaktadır" şeklinde ifade etmiştir.
Dikkat çekici bir nokta, eski Türk kavimlerinde, kadınların erkeklerle neredeyse eşit haklara sahip olmalarıydı. Türk kadınları toplum hayatının hemen her aşamasında görev alırlar; yeri geldiğinde savaşmaktan çekinmezlerdi.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder