Yüce Allah'ın Bahşettiği Değerli Bir Maden: Altın

Altın nasıl oluşur?

Süs eşyası olması dışında altının kullanım alanları nelerdir?

Altın, oluşumundaki zorluklar nedeniyle aslında dünyada bol miktarda bulunmaması gereken bir elementtir. Fakat Allah’ın bir mucizesi olarak altın madenleri binlerce yıldan beri işletilmekte ve çeşitli biçimlerde insanlara fayda sağlamaktadır. Altını ilginç yapan özelliklerin başında altının tıpkı demir gibi dünya dışından yani dış uzaydan gelmiş olmasıdır.

 Altının Oluşumu Yüce Rabbimiz’in Dilemesiyle Gerçekleşir

Bilim adamlarına göre altın, platin gibi ağır metallerin oluşabilmesi için Güneş’ten dört kat ya da daha büyük yıldızlara gereksinim vardır. Nötron yıldızı adı verilen bu yıldızların çarpışmaları sonucu oluşan patlamayla ağır metaller uzaya saçılırlar.İki nötron yıldızının çarpışmasıyla, uzaya, sadece muazzam bir enerji yayılmakla kalmaz aynı zamanda iki nötron yıldızı birleşip bir karadelik oluştururlar. Fakat daha önce içlerindeki maddenin küçük bir bölümünü uzaya saçarlar.

Bu kül hala çok sıcak olduğundan (yaklaşık 1 milyar kelvin) içinde nükleer tepkimeler sürer. Nötron yıldızlarının sert kabuklarını oluşturan demir gibi orta ağırlıkta elementler, ortam içinde hızla nötron toplayarak altın ve platin gibi ağır elementlere dönüşür. Bu elementler adeta bir yağmur biçiminde uzaya saçılırken çekim gücü daha yüksek olan gezegenlerde daha çok birikirler. Ay’daki altın ve diğer değerli elementlerin oranının Dünya’ya kıyasla 1200 misli daha az olmasının nedeni de budur. Yani altın gibi ağır elementler Ay’ın kütle çekimine yakalanmayacak kadar büyük olduklarından Dünya’ya düşmüşlerdir. Yüce Allah eğer Dünya’daki çekim gücünü daha az Ay’ınkini daha fazla yaratmış olsaydı, Dünya bu kadar zengin altın rezervlerine sahip olmazdı.

Rabbimiz’in bir lütfu ve ikramı olarak sunulan bu değerli maden süs eşyası olarak insanlara büyük zevk verir. Nitekim Kuran’da pek çok ayette altının insanlar üzerindeki etkisi önemle vurgulanır:

“Kadınlara, oğullara, kantar kantar yığılmış altın ve gümüşe, salma güzel atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu şehvet insanlara ‘süslü ve çekici’ kılındı. Bunlar, dünya hayatının metaıdır. Asıl varılacak güzel yer Allah Katında olandır.” (Al-i İmran Suresi, 14)

Yüce Allah cennette de bu değerli süs eşyasını kullarına bir güzellik olarak sunmakta ve birçok eşyayı bu değerli madenden yaratacağını müjdelemektedir:

“Onlar; altından ırmaklar akan Adn cennetleri onlarındır, orada altın bileziklerle süslenirler, hafif ipekten ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler giyerler ve tahtlar üzerinde kurulup-dayanırlar. (Bu,) Ne güzel sevap ve ne güzel destek.” (Kehf Suresi, 31)

“Onların etrafında altın tepsiler ve testilerle dolaşılır; orada nefislerin arzu ettiği ve gözlerin lezzet (zevk) aldığı her şey var. Ve siz orada süresiz kalacaksınız.” (Zuhruf Suresi, 71 )

Ancak Yüce Rabbimiz’in altın üzerindeki lütuf ve ikramı sadece süs eşyası olarak kullanılması ile sınırlı değildir. Altın tıp, teknoloji, uzay ve havacılık, nanoteknoloji gibi pek çok alanda insanlara fayda sağlar.
Altının sahip olduğu özellikler ve insanlara sunduğu kullanım çeşitliliği bize bu olağanüstü düzeni yaratmış olan Allah’ın benzersiz sanatını ve gücünün sınırsızlığını tanıtan ayetlerden, yani delillerdendir. Önemli olan bu ayetleri görebilmek ve Allah’ın yüceliğini, büyüklüğünü takdir edebilmektir. Allah bunu takdir edemeyen kişilerin durumunu ayetlerinde şöyle haber vermektedir:

“Göklerde ve yerde nice ayetler vardır ki, üzerinden geçerler de, ona sırtlarını dönüp giderler. Onların çoğu Allah’a iman etmezler de ancak şirk katıp-dururlar.” (Yusuf Suresi, 105-106)

Altının Kullanım Alanlarının Geniş Olması Yüce Allah’ın Lütfu ve İkramıdır

Yüzyıllar boyunca değerini ve önemini arttırarak koruyan altın, insanların en çok kullandığı en eski metallerden biridir. Geçmişte zenginlik ve ihtişamın simgesi olarak kullanılan altın, günümüzde oldukça yaygın bir kullanım alanına sahiptir.

Altının Tıp Alanındaki Kullanımı:

Yapılan arkeolojik çalışmalar ve geçmiş dönemlerdeki yaşantıyı anlatan resimler, Eski Mısır, Hint ve Çin uygarlıklarında altının tıbbi tedavi malzemesi olarak kullanıldığını göstermektedir.

Kanser tedavisi: Altın X ışınlarını geçirmemesi nedeniyle kanserli hücrelere yönelik radyasyon dozunun ayarlanmasında kullanılır. Ayrıca nanoteknoloji ile hazırlanan ilaçlı altın kapsüllerin kemoterapi ilacı olarak sağlıklı hücreleri öldürmeden kanserli hücreleri yok etmesi bu alanda da altın kullanımını arttırmıştır.

Eklem İltihabı Tedavileri: Altın ve altın bileşiklerinin, yanmayı ve tahrişi önleyen özelliği eklem iltihabı tedavisinde bu madenin kullanılmasını sağlamıştır. Bilim adamları altının, kıkırdak ve kemikte oluşan hasarları nasıl azalttığını bilememelerine karşın faydasını kanıtlamışlardır.

İmplantlar: Altın, vücuda yerleştirilen madde anlamına gelen implantlarda dayanıklılığı ve güvenilirliği için tercih edilir. Tıbbi cihazlardaki elektronik parçalar, stent solunum cihazı, kalp pilleri birçok tıbbi tedavi yöntemi eğer altının dayanıklılık özelliği olmasaydı günümüzdeki kadar başarılı sonuçlar vermezdi. Ayrıca altın, bakteri üremesine karşı yüksek direnç gösterdiği için, kulak içi enfeksiyon riski olan yerlerde, yüz felci geçiren hastalarda sıklıkla rastlanan ve tedavi altına alınmadığında sonuçları göz kaybına kadar varabilen göz kapağı problemlerinde de kullanılır.

Laboratuvar Testleri: Koloidal altın (nanoaltın), rapid (hızlı) testlerde kullanılır. Bu testin kullanım alanı gebelik testi, tüp bebek, tümör varlığı, toksikoloji, alerji alanları gibi oldukça geniştir. Bu testler altın olmasaydı hızlı bir biçimde gerçekleştirilemezdi.

Dişçilikte: Altın 3000 yıldan beri diş alanında kullanılmaktadır. Altının diş uygulamalarında kullanılması biyolojik yapıya mükemmel uyum sağlamasıyla ilgilidir. Kolay şekil alması, bozulmaya karşı gösterdiği direnç, vücuda yerleştirildiğinde zararlı etkisinin olmaması diş dolgusu ve diş köprülerinde güvenle kullanılmasını sağlar.

Altının Elektronik Alanında Kullanımı:

Altının bozulmaya karşı dayanıklılığı, yüksek elektrik iletkenliği, çevresine bağlanma kolaylığı sebebiyle cep telefonlarında, kontaklarda, açma/kapama anahtarlarında (switch), rölelerde ve konektörlerde (devre bağlayıcıları), transistörler ve entegre devreler gibi yarı iletken elemanların iç yapımındaki bağlantılarda, güvenli bağlantıya ihtiyaç duyulan elektronik baskılı devrelerde, bilgisayarlarda, otomotiv elektroniğinde, savunma sistemlerinde kullanılır.
Altının Uzay ve Havacılık Alanında Kullanımı:
Altın etkili bir yansıtıcı olduğundan Güneş’in yakıcı ısısını yansıtır. Ayrıca radyasyon kalkanı olarak uzay mekiklerinde ve astronotların altın kaplı başlıklarında kullanılır. Yüksek ısılara karşı koruma sağlar. Altının bu özellikleri olmasaydı uzay araştırmaları yapılamaz ve Ay’a gidilemezdi.
Altının Hava Arıtımında ve Çevre Teknolojilerinde Kullanımı:
Altın, Yüce Allah’ın bahşettiği kimyasal özelliklerinden dolayı, kirliliği ve enerji tüketimini azaltıcı bir etkiye sahiptir. İtfaiyecileri ve madencileri acil durumlarda karbon monoksit zehirlenmesinden korumak için gaz maskelerinde, termik santrallerde havaya salınan civanın giderilmesinde, hava temizleme cihazlarında, su arıtımı, civa kontrolü ve dizel sürümü gibi hava arıtım ve çevre teknolojilerinde kullanılır.

Altının Mühendislik Alanında Kullanımı:

Lehimli alaşımlar, tabaka yağlama ve potansiyometreler ile bujiler, hassas optik kaplama gerektiren aletler, özel camlar gibi alanlarda yaygın olarak altın kaplama kullanılır.

Altının Nanoteknoloji Alanında Kullanımı:

Altın yalnızca belirli alanlara bağlandığı için nanoteknoloji alanında oldukça geniş bir kullanım alanına sahiptir. Rapid test ve biyomedikal tahlillerde, anti kanser ilaçlarının vücutta hedeflenen yerlere dağıtımında ve kanserli hücrelerin yok edilmesinde, gelişmiş dekoratif kaplamalarda, yeni estetik özellikler sergileyen boyalar ve tekstil ürünlerinde, yakıt pillerindeki elektro katalizörlerde, işaretleme ve görüntülemede altın nano parçacıklar kullanılır.

Hz. Mehdi (a.s.) Yeryüzünün Hazinelerini Ortaya Çıkaracaktır

İçinde bulunduğumuz dönemde Allah’ın izniyle Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in 1400 yıl önce müjdelediği Hz. Mehdi (a.s.) zuhur edecektir. Hadislerde bildirildiğine göre Hz. Mehdi (a.s.) petrol, altın, gümüş gibi yeryüzündeki tüm yeraltı zenginliklerinin ortaya çıkarılmasına ve bunların insanlığın refahı ve konforu için kullanılmasına vesile olacaktır. Peygamberimiz (s.a.v.) Hz. Mehdi (a.s.)’ın bu özelliğini şu şekilde haber vermektedir:

“O’NUN (HZ. MEHDİ (A.S.)) ZAMANINDA YER ALTINDAKİ HAZİNELER, SERVETLER VE DİĞER MADENLER ÇIKARILACAK.” (El-Mehdiyy-il Mev’ud, c. 1, s. 264, 275, 277, 285, 287, 288, 311, 318, c. 2, s. 11)

“… ARZ, İÇERİSİNDE GİZLEDİĞİ BÜTÜN ZENGİNLİKLERİNİ, ALTINDAN VE GÜMÜŞTEN SÜTUNLAR HALİNDE DIŞARI ATACAK.” (İmam Şa’rani, Ölüm Kıyamet Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, s. 464)

Altın yeryüzündeki kusursuz yaratılışın apaçık bir delilidir. Bu maden sahip olduğu özellikler ile kendilerini yaratan Allah’ın sonsuz ilminin, kusursuz yaratışının, üstün aklının ve kudretinin delilidir. Bu yüzden insan yeryüzünün neresine giderse gitsin Yaratılış gerçeğinin örnekleri ile karşı karşıya kalacaktır. İster bulunduğu yerden şöyle bir etrafına göz gezdirsin, ister binlerce metre yükseklikteki dağlara ulaşsın, isterse okyanusların derinliklerini incelesin… Allah gördüklerini görmezlikten gelmeyen ve bunlar üzerinde düşünen kulları için yeryüzünün her santimetrekaresinde ihtişamlı bir sanat sergilemektedir. Kuran’da bu gerçek şöyle haber verilmiştir:

“Şüphesiz, mü’minler için göklerde ve yerde ayetler vardır. Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır.” (Casiye Suresi, 3-4)

Kerim Olan (Keremi Bol, Cömert Olan) Allah Dünyadaki Tüm Madenleri İnsanların Hizmetine Sunar
Yüce Allah’ın bir hikmet üzere uzayda yarattığı ve yeryüzüne ulaştırdığı altın gibi değerli madenler yer altında gizli kalmazlar. Yüce Allah insanlara ilham ettiği çeşitli yöntemlerle bu değerli madeni çıkarttırmakta ve böylece, belki de asla ulaşamayacağımız bu madenden, günlük hayatta ve sanayide yoğun olarak yararlanabilmekteyiz.

Yüce Allah, dünyadaki herşey gibi altını da üstün bir düzen ve hassas bir denge üzerinde, “tam ve uygun şartlar” altında yaratmıştır. İnsanın görevi de Allah’ın bu üstün yaratışını görmek ve O’nun ayetlerini bilmektir. Böylece, kendisinin ve tüm diğer varlıkların Yaratıcısı olan Rabbimiz Allah’ı tanıyacak, O’na yakınlaşacak, varlığının ve hayatının anlamını çözecek ve kurtuluşa ulaşacaktır:

“Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün artarda gelişinde temiz akıl sahipleri için gerçekten ayetler vardır. Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah’ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) ‘Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru’.” (Al-i İmran Suresi, 190-191)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder