Şimdi siz, içmekte olduğunuz suyu gördünüz mü? Onu sizler mi buluttan indiriyorsunuz, yoksa indiren Biz miyiz?” (Vakıa Suresi, 68-69)
Sicak Su Kaynaklari: Gayzerler
Yaşam için en büyük ihtiyaç olan suyu Yüce Allah kullarına hazır olarak ve çok çeşitli kaynaklarla sunar. Yağmur ve kar suları olarak yeryüzüne düşen suların bir kısmı yüzey suları olarak insanların kullanımına verilirken, bir kısmı da yer altına sızarak yer altı sularını meydana getirir. Ancak sonsuz şefkat ve merhamet sahibi olan Yüce Rabbimiz yer altı sularını yerin altında hapsetmez bunları kaynaklar vesilesiyle tekrar yeryüzüne ulaştırarak kullarınının hizmetine verir. Yeryüzüne ulaşan kaynakların bir kısmının suyu soğuk bir kısmının ise ılık veya sıcaktır. Her birinin farklı bir yaratılış hikmeti olan bu sulardan gayzerlerden çok yüksek ısılı kaynak sularındandır.
Gayzerler suları aralıklı ve kuvvetle fışkırarak çıkan sıcak su kaynaklarıdır. Gayzerler kaynağın oluşumu, suyunun aralıklı çıkışı, çevresinde var olan yaşamlar gibi özellikleriyle Yüce Allah’ın detay sanatının inceliklerine sahiptirler.
Yer altı suyunun toplandığı doğal kuyulardaki detaylar:
Yer altı suyunun toplandığı toprak ve kayalar bilinci olmayan cansız varlıklardır. Bu maddelerin dünyanın farklı bölgelerinde aynı yer altı sistemleri oluşturmak için adeta kararlaştırmış gibi hareket etmeleri, aynı kanal sistemi ve kuyu şekilleri oluşturmaları ise elbette imkansızdır. Dünyanın farklı bölgelerinde böylesi karmaşık sistemlerin oluşması yalnızca Yüce Allah’ın dilemesiyle gerçekleşir. Rabbimiz toprağa ve suya emretmiş, onlar da bu emre boyun eğmişlerdir. Kuran’da bu gerçek şöyle bildirilir:
Alemlere uyarıcı olsun diye, kuluna Furkan'ı indiren (Allah) ne yücedir.
Göklerin ve yerin mülkü O'nundur; çocuk edinmemiştir. O'na mülkünde ortak yoktur, herşeyi yaratmış, ona bir düzen vermiş, belli bir ölçüyle takdir etmiştir. (Furkan Suresi, 1-2)
Basınç farkının oluşturduğu detaylar:
Basınç arttıkça suyun kaynaması için daha yüksek bir sıcaklığa ihtiyaç vardır. Bu nedenle derinde yer alan bölümlerin içindeki sular, daha büyük bir basınç altında olduklarından daha çabuk kaynarlar. Bu şekilde en üst bölümdeki su önce kaynar ve oluşan buhar basıncı nedeniyle kuyunun ağzına yükselir, hatta dışarı çıkar. Bu durum altta yer alan bölmeler içindeki suların üzerindeki basıncı azaltır ve kısa sürede büyük bir buhar basıncı ile su ve buhar sütunu kuyunun ağzından dışarı püskürür.
Zamanlamadaki detaylar:
Püskürmenin ardından gayzer bir süre duraklar ve yer altı bölümlerinde yeniden su toplanmasına bağlı olarak belirli bir süre sonra tekrar püskürür. Ancak gayzerlerin tekrar püskürme süreleri hep belli bir aralıkla olur. Örneğin ABD’nin Wyoming eyaletindeki Yellowstone Ulusal Parkı’nda 100 kadar gayzer ve 3.000’den çok kaynarca vardır. Bunlardan Old Faithful gayzeri her saatte bir püskürür ve yaklaşık 5 dakika süreyle 30 metre yüksekliğinde bir su sütunu oluşturur. Aklı ve şuuru olmayan saat kavramına sahip olmayan tonlarca ağırlıktaki su kütlesinin son derece dakik bir zamanlama ile püskürmesi elbette kendisinin yapabileceği bir özellik değildir. “Göklerde ve yerde olanlar O’nundur; hepsi O’na boyun eğmiştir (Rum Suresi, 26)” ayetinin hükmü gereği Yüce Rabbimiz’in emriyle hareket etmektedir.
Bulundukları ortamdaki detaylar:
Gayzerler dünya üzerinde hidrojeolojik koşulların uygun olduğu birkaç yerde görülen oluşumlardır. ABD’de Yellowstone Milli Parkı, Meksika, Japonya, Yeni Zelanda ve İzlanda yeryüzünde gayzerlerin görüldüğü başlıca alanlardır. Gayzerler bu ülkelerde hep aynı morfolojik özelliklere sahip yerlerde faaliyet gösterirler. Buralar volkanik faaliyetlerin aktif olduğu ve suyun toplandığı kuyuların magma ile bağlantılı olduğu yerlerdir. Kuyu genel olarak yerin 2000 metre altına kadar uzanır ve buradaki sıcak kayaçlarla temas halinde olur.
Gayzerlerin volkanik arazilerde yer almalarının en büyük nedeni; yanardağlar ve volkanik faaliyetlerin aktif olduğu alanların gayzer oluşumu için gerekli yüksek ısıya sahip olmasıdır. Bu yüksek ısı normal atmosfer basıncından daha yüksek bir basınç oluşturduğunda suyun buhar halinde püskürmesini kolaylaştırır. Ayrıca volkanik alanlar suyun yer altına sızmasını ve püskürerek dışarı çıkmasını kolaylaştıracak fay kırıkları, yarık ve çatlaklarla kaplıdır. Tüm bu özellikler, gayzerlerin yaratılışlarındaki detaylardır. Yüce Allah dileseydi dünyanın her yerinde her türlü ortam koşulunda hiçbir sebep olmadan da bu suları çıkartırdı. Fakat detay sanatını ve bu detaylardaki hikmetleri ve üstün aklı görebilmemiz için bu su kaynaklarını özel bir ortamda yaratmaktadır.
Canlı yaşamındaki detaylar:
Gayzerlerin bulunduğu alanlarda sıcak koşullara dayanıklı olan bazı bakteri türleri yaşar. Hipertermofilik bakteriler olarak adlandırılan bu bakteri türleri, 110-80°C gibi yüksek sıcaklıklarda yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilirler. Bu canlıların yaşamlarını sürdürmeleri ısıya dayanıklı enzimler üretmelerine bağlıdır.
Gayzerlerin pek çok canlı türü için uygun koşullara sahip olmamasına rağmen bazı bakteri türleri için uygun yaşam koşulları içermesi Yüce Allah’ın sonsuz ilmindeki detayları görmek için büyük bir imkandır. Bir ayette şöyle buyrulur:
“...Göklerde ve yerde zerre ağırlığınca hiçbir şey O’ndan uzak (saklı) kalmaz. Bundan daha küçük olanı da, daha büyük olanı da, istisnasız, mutlaka apaçık bir kitapta (yazılı)dır.” (Sebe Suresi, 3)
Yaratılışındaki Bazı Hikmetler
Yüce Allah’ın gayzerleri yaratmasında pek çok hikmet vardır.
İnsanların Faydalanacağı Özelliklere Sahiptir
Gayzerler günümüzde jeotermal enerji olarak adlandırılan yeni, yenilenebilir, tükenmez, ucuz, güvenilir ve çevreye zarar vermeyen bir enerji türünün ana kaynağıdır Yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısı, kimyasallar içeren sıcak su, buhar ve gazlar gayzerlerin püskürmesi ile açığa çıkar ve bir enerji oluşturur. Bu enerjiden doğrudan veya dolaylı yollarla faydalanılır.
Gayzerlerden:
‘ Elektrik enerjisi üretimi,
‘ Merkezi ısıtma, sera ısıtması,
‘ Proses ısısı temini, kurutma işlemleri gibi endüstriyel amaçlı kullanımlar,
‘ Karbondioksit, gübre, lityum, ağır su, hidrojen gibi kimyasal maddelerin ve minerallerin üretimi,
‘ Termal turizmde kaplıca amaçlı kullanım,
‘ Düşük sıcaklıklarda (30 °C’ye kadar) kültür balıkçılığı,
‘ Mineraller içeren içme suyu üretimi,
gibi alanlarda faydalanılmaktadır. Ayrıca bu yüksek sıcaklıkta yaşayabilen canlıların yapıları incelenerek sıcaklığa dayanıklı enzimlerinden biyoteknoloji uygulamalarında yararlanılmaktadır. Nitekim “Taq Polimeraz” enzimi, yüksek sıcaklıkta gerçekleşen PCR (Polimeraz Zincir Tepkimesi) tekniğinde kullanılmaktadır. Gıda maddelerinin yüksek ısıda bozulmadan korunmalarında da bu enzimden yararlanılır.
Estetik Görünüm Oluşturan Doğal Manzaralara Sahiptir:
Gayzerlerin ağzı genellikle kireçtaşı, silis gibi minerallerin oluşturduğu tümseklerle çevrilidir. Çünkü sıcak su, arasından geçtiği kayaçlardaki mineralleri kolayca çözer ve yüzeye çıkıp yayıldığı ya da gölcükler oluşturduğu yerlerde bu minerallerin çökelmesine yol açar. Gayzerlerin çevresindeki bu sıcak su birikintilerinde yaşayan suyosunlarının kalıntıları da zamanla mineral çökeltilerine karışır. Böylece gayzerlerin yakınında, minerallerle ve su yosunlarıyla renklenmiş çok güzel görünümlü gölcükler oluşur. Yüce Allah’ın renk sanatını sergilediği bu göletler insanın ruhunda güzel bir duygu oluşturur.
Gayzerlerin burada dikkat çekilen birkaç özelliği Yüce Allah’ın kullarına karşı merhametinin açık bir kanıtıdır. Rabbimiz’in, uzun işlemler sonucunda farkında bile olmadığımız bir sistem ile hizmetimize verdiği sular, sadece su ihtiyacını gidermek amacıyla sınırlı olmayıp diğer yaşamsal ihtiyaçların sürdürülmesine de vesile olur. Yüce Rabbimiz’in kullarına sunduğu bu nimetin yararlarına bir ayette şöyle dikkat çekilir:
“Görmüyor musun; gerçekten Allah, gökyüzünden su indirdi de onu yerin içindeki kaynaklara yürütüp-geçirdi. Sonra onunla çeşitli renklerde ekinler çıkarıyor...” (Zümer Suresi, 21)
Su, Yüce Allah’ın Yarattığı Çok Büyük Bir Nimettir:
Yaşamımızın bir parçası olan su, ne kadar tüketirsek tüketelim, bize mutlaka geri döner. Yüce Allah’ın yeryüzünde müthiş bir denge unsuru olarak yarattığı su döngüsü ile buharlaşan sular, tazelenmiş olarak bize ulaşırlar. Sıcak havanın etkisi ile yerden yükselen ve bulutlara ulaşan su, yabancı maddelerden kurtulmuş, arınmış sudur. Bulutların muhafaza ettiği bu arınmış su, bir süre sonra yağmur, kar veya dolu olarak yeryüzüne dönecektir. Allah ayetinde bu büyük iman hakikatini insanlara şöyle bildirir:
“Şimdi siz, içmekte olduğunuz suyu gördünüz mü? Onu sizler mi buluttan indiriyorsunuz, yoksa indiren Biz miyiz?” (Vakıa Suresi, 68-69)
Eğer Allah, yeryüzünde var olan suyu kurutup giderse, onu bir daha geri getirebilecek hiçbir güç yoktur. Allah, bulutlara çektiği suyu bir daha geri indirmese, onu tekrar yeryüzüne indirebilecek bir güç yoktur. Su döngüsü, gerçekte Yüce Allah’ın yarattığı bir sebeptir. Büyük ve eşsiz bir mucizedir. İnsanların hiçbir şekilde var edemedikleri bu en büyük ihtiyaç, Yüce Allah’ın yarattığı kusursuz bir sistem sayesinde kesintisiz olarak ikram edilmektedir. İnsanlara sunulan her nimet gibi bu büyük nimet de Allah’tandır. Allah dilediği an bunların tümünü yok edip giderebilir. Kuşkusuz bu, Allah’a göre güç değildir. Allah bir ayette bu gerçeği insanlara bildirmiştir:
“Biz gökten belli bir miktarda su indirdik ve onu yeryüzünde yerleştirdik; şüphesiz Biz onu (kurutup) giderme gücüne de sahibiz.” (Müminun Suresi, 18)
Bu makale, İlmi Mercek Dergisi 82. sayı (Nisan 2011) 36. sayfada yayınlanmıştır.
Sicak Su Kaynaklari: Gayzerler
Yaşam için en büyük ihtiyaç olan suyu Yüce Allah kullarına hazır olarak ve çok çeşitli kaynaklarla sunar. Yağmur ve kar suları olarak yeryüzüne düşen suların bir kısmı yüzey suları olarak insanların kullanımına verilirken, bir kısmı da yer altına sızarak yer altı sularını meydana getirir. Ancak sonsuz şefkat ve merhamet sahibi olan Yüce Rabbimiz yer altı sularını yerin altında hapsetmez bunları kaynaklar vesilesiyle tekrar yeryüzüne ulaştırarak kullarınının hizmetine verir. Yeryüzüne ulaşan kaynakların bir kısmının suyu soğuk bir kısmının ise ılık veya sıcaktır. Her birinin farklı bir yaratılış hikmeti olan bu sulardan gayzerlerden çok yüksek ısılı kaynak sularındandır.
Gayzerler suları aralıklı ve kuvvetle fışkırarak çıkan sıcak su kaynaklarıdır. Gayzerler kaynağın oluşumu, suyunun aralıklı çıkışı, çevresinde var olan yaşamlar gibi özellikleriyle Yüce Allah’ın detay sanatının inceliklerine sahiptirler.
Yer altı suyunun toplandığı doğal kuyulardaki detaylar:
Yer altı suyunun toplandığı toprak ve kayalar bilinci olmayan cansız varlıklardır. Bu maddelerin dünyanın farklı bölgelerinde aynı yer altı sistemleri oluşturmak için adeta kararlaştırmış gibi hareket etmeleri, aynı kanal sistemi ve kuyu şekilleri oluşturmaları ise elbette imkansızdır. Dünyanın farklı bölgelerinde böylesi karmaşık sistemlerin oluşması yalnızca Yüce Allah’ın dilemesiyle gerçekleşir. Rabbimiz toprağa ve suya emretmiş, onlar da bu emre boyun eğmişlerdir. Kuran’da bu gerçek şöyle bildirilir:
Alemlere uyarıcı olsun diye, kuluna Furkan'ı indiren (Allah) ne yücedir.
Göklerin ve yerin mülkü O'nundur; çocuk edinmemiştir. O'na mülkünde ortak yoktur, herşeyi yaratmış, ona bir düzen vermiş, belli bir ölçüyle takdir etmiştir. (Furkan Suresi, 1-2)
Basınç farkının oluşturduğu detaylar:
Basınç arttıkça suyun kaynaması için daha yüksek bir sıcaklığa ihtiyaç vardır. Bu nedenle derinde yer alan bölümlerin içindeki sular, daha büyük bir basınç altında olduklarından daha çabuk kaynarlar. Bu şekilde en üst bölümdeki su önce kaynar ve oluşan buhar basıncı nedeniyle kuyunun ağzına yükselir, hatta dışarı çıkar. Bu durum altta yer alan bölmeler içindeki suların üzerindeki basıncı azaltır ve kısa sürede büyük bir buhar basıncı ile su ve buhar sütunu kuyunun ağzından dışarı püskürür.
Zamanlamadaki detaylar:
Püskürmenin ardından gayzer bir süre duraklar ve yer altı bölümlerinde yeniden su toplanmasına bağlı olarak belirli bir süre sonra tekrar püskürür. Ancak gayzerlerin tekrar püskürme süreleri hep belli bir aralıkla olur. Örneğin ABD’nin Wyoming eyaletindeki Yellowstone Ulusal Parkı’nda 100 kadar gayzer ve 3.000’den çok kaynarca vardır. Bunlardan Old Faithful gayzeri her saatte bir püskürür ve yaklaşık 5 dakika süreyle 30 metre yüksekliğinde bir su sütunu oluşturur. Aklı ve şuuru olmayan saat kavramına sahip olmayan tonlarca ağırlıktaki su kütlesinin son derece dakik bir zamanlama ile püskürmesi elbette kendisinin yapabileceği bir özellik değildir. “Göklerde ve yerde olanlar O’nundur; hepsi O’na boyun eğmiştir (Rum Suresi, 26)” ayetinin hükmü gereği Yüce Rabbimiz’in emriyle hareket etmektedir.
Bulundukları ortamdaki detaylar:
Gayzerler dünya üzerinde hidrojeolojik koşulların uygun olduğu birkaç yerde görülen oluşumlardır. ABD’de Yellowstone Milli Parkı, Meksika, Japonya, Yeni Zelanda ve İzlanda yeryüzünde gayzerlerin görüldüğü başlıca alanlardır. Gayzerler bu ülkelerde hep aynı morfolojik özelliklere sahip yerlerde faaliyet gösterirler. Buralar volkanik faaliyetlerin aktif olduğu ve suyun toplandığı kuyuların magma ile bağlantılı olduğu yerlerdir. Kuyu genel olarak yerin 2000 metre altına kadar uzanır ve buradaki sıcak kayaçlarla temas halinde olur.
Gayzerlerin volkanik arazilerde yer almalarının en büyük nedeni; yanardağlar ve volkanik faaliyetlerin aktif olduğu alanların gayzer oluşumu için gerekli yüksek ısıya sahip olmasıdır. Bu yüksek ısı normal atmosfer basıncından daha yüksek bir basınç oluşturduğunda suyun buhar halinde püskürmesini kolaylaştırır. Ayrıca volkanik alanlar suyun yer altına sızmasını ve püskürerek dışarı çıkmasını kolaylaştıracak fay kırıkları, yarık ve çatlaklarla kaplıdır. Tüm bu özellikler, gayzerlerin yaratılışlarındaki detaylardır. Yüce Allah dileseydi dünyanın her yerinde her türlü ortam koşulunda hiçbir sebep olmadan da bu suları çıkartırdı. Fakat detay sanatını ve bu detaylardaki hikmetleri ve üstün aklı görebilmemiz için bu su kaynaklarını özel bir ortamda yaratmaktadır.
Canlı yaşamındaki detaylar:
Gayzerlerin bulunduğu alanlarda sıcak koşullara dayanıklı olan bazı bakteri türleri yaşar. Hipertermofilik bakteriler olarak adlandırılan bu bakteri türleri, 110-80°C gibi yüksek sıcaklıklarda yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilirler. Bu canlıların yaşamlarını sürdürmeleri ısıya dayanıklı enzimler üretmelerine bağlıdır.
Gayzerlerin pek çok canlı türü için uygun koşullara sahip olmamasına rağmen bazı bakteri türleri için uygun yaşam koşulları içermesi Yüce Allah’ın sonsuz ilmindeki detayları görmek için büyük bir imkandır. Bir ayette şöyle buyrulur:
“...Göklerde ve yerde zerre ağırlığınca hiçbir şey O’ndan uzak (saklı) kalmaz. Bundan daha küçük olanı da, daha büyük olanı da, istisnasız, mutlaka apaçık bir kitapta (yazılı)dır.” (Sebe Suresi, 3)
Yaratılışındaki Bazı Hikmetler
Yüce Allah’ın gayzerleri yaratmasında pek çok hikmet vardır.
İnsanların Faydalanacağı Özelliklere Sahiptir
Gayzerler günümüzde jeotermal enerji olarak adlandırılan yeni, yenilenebilir, tükenmez, ucuz, güvenilir ve çevreye zarar vermeyen bir enerji türünün ana kaynağıdır Yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısı, kimyasallar içeren sıcak su, buhar ve gazlar gayzerlerin püskürmesi ile açığa çıkar ve bir enerji oluşturur. Bu enerjiden doğrudan veya dolaylı yollarla faydalanılır.
Gayzerlerden:
‘ Elektrik enerjisi üretimi,
‘ Merkezi ısıtma, sera ısıtması,
‘ Proses ısısı temini, kurutma işlemleri gibi endüstriyel amaçlı kullanımlar,
‘ Karbondioksit, gübre, lityum, ağır su, hidrojen gibi kimyasal maddelerin ve minerallerin üretimi,
‘ Termal turizmde kaplıca amaçlı kullanım,
‘ Düşük sıcaklıklarda (30 °C’ye kadar) kültür balıkçılığı,
‘ Mineraller içeren içme suyu üretimi,
gibi alanlarda faydalanılmaktadır. Ayrıca bu yüksek sıcaklıkta yaşayabilen canlıların yapıları incelenerek sıcaklığa dayanıklı enzimlerinden biyoteknoloji uygulamalarında yararlanılmaktadır. Nitekim “Taq Polimeraz” enzimi, yüksek sıcaklıkta gerçekleşen PCR (Polimeraz Zincir Tepkimesi) tekniğinde kullanılmaktadır. Gıda maddelerinin yüksek ısıda bozulmadan korunmalarında da bu enzimden yararlanılır.
Estetik Görünüm Oluşturan Doğal Manzaralara Sahiptir:
Gayzerlerin ağzı genellikle kireçtaşı, silis gibi minerallerin oluşturduğu tümseklerle çevrilidir. Çünkü sıcak su, arasından geçtiği kayaçlardaki mineralleri kolayca çözer ve yüzeye çıkıp yayıldığı ya da gölcükler oluşturduğu yerlerde bu minerallerin çökelmesine yol açar. Gayzerlerin çevresindeki bu sıcak su birikintilerinde yaşayan suyosunlarının kalıntıları da zamanla mineral çökeltilerine karışır. Böylece gayzerlerin yakınında, minerallerle ve su yosunlarıyla renklenmiş çok güzel görünümlü gölcükler oluşur. Yüce Allah’ın renk sanatını sergilediği bu göletler insanın ruhunda güzel bir duygu oluşturur.
Gayzerlerin burada dikkat çekilen birkaç özelliği Yüce Allah’ın kullarına karşı merhametinin açık bir kanıtıdır. Rabbimiz’in, uzun işlemler sonucunda farkında bile olmadığımız bir sistem ile hizmetimize verdiği sular, sadece su ihtiyacını gidermek amacıyla sınırlı olmayıp diğer yaşamsal ihtiyaçların sürdürülmesine de vesile olur. Yüce Rabbimiz’in kullarına sunduğu bu nimetin yararlarına bir ayette şöyle dikkat çekilir:
“Görmüyor musun; gerçekten Allah, gökyüzünden su indirdi de onu yerin içindeki kaynaklara yürütüp-geçirdi. Sonra onunla çeşitli renklerde ekinler çıkarıyor...” (Zümer Suresi, 21)
Su, Yüce Allah’ın Yarattığı Çok Büyük Bir Nimettir:
Yaşamımızın bir parçası olan su, ne kadar tüketirsek tüketelim, bize mutlaka geri döner. Yüce Allah’ın yeryüzünde müthiş bir denge unsuru olarak yarattığı su döngüsü ile buharlaşan sular, tazelenmiş olarak bize ulaşırlar. Sıcak havanın etkisi ile yerden yükselen ve bulutlara ulaşan su, yabancı maddelerden kurtulmuş, arınmış sudur. Bulutların muhafaza ettiği bu arınmış su, bir süre sonra yağmur, kar veya dolu olarak yeryüzüne dönecektir. Allah ayetinde bu büyük iman hakikatini insanlara şöyle bildirir:
“Şimdi siz, içmekte olduğunuz suyu gördünüz mü? Onu sizler mi buluttan indiriyorsunuz, yoksa indiren Biz miyiz?” (Vakıa Suresi, 68-69)
Eğer Allah, yeryüzünde var olan suyu kurutup giderse, onu bir daha geri getirebilecek hiçbir güç yoktur. Allah, bulutlara çektiği suyu bir daha geri indirmese, onu tekrar yeryüzüne indirebilecek bir güç yoktur. Su döngüsü, gerçekte Yüce Allah’ın yarattığı bir sebeptir. Büyük ve eşsiz bir mucizedir. İnsanların hiçbir şekilde var edemedikleri bu en büyük ihtiyaç, Yüce Allah’ın yarattığı kusursuz bir sistem sayesinde kesintisiz olarak ikram edilmektedir. İnsanlara sunulan her nimet gibi bu büyük nimet de Allah’tandır. Allah dilediği an bunların tümünü yok edip giderebilir. Kuşkusuz bu, Allah’a göre güç değildir. Allah bir ayette bu gerçeği insanlara bildirmiştir:
“Biz gökten belli bir miktarda su indirdik ve onu yeryüzünde yerleştirdik; şüphesiz Biz onu (kurutup) giderme gücüne de sahibiz.” (Müminun Suresi, 18)
Bu makale, İlmi Mercek Dergisi 82. sayı (Nisan 2011) 36. sayfada yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder