Salih bir Müslüman bireyler tarafından uygulanan teröre karşı olduğu gibi, devlet eliyle uygulanan teröre de karşıdır. Bir yerde kan akıyorsa bu hiçbir şekilde açıklanamaz. Kan akıtılmasının makul bir yönü yoktur. Bu ister İsrail'in bombardımanları isterse Filistinli tarafların roketleri olsun, kan akıltılması kabul edilemez. Ancak Müslümanın buna göstereceği tepki mutlaka Kuran ahlakına uygun olmalıdır. Sivil halka yönelik saldırıların hangi gerekçeyle, kim tarafından yapılırsa yapılsın mazur görülemeyeceği açıktır, çünkü böyle bir yöntem İslam'a kesinlikle aykırıdır. Kuran ayetlerini ve Peygamber Efendimiz (sav)'in uygulamalarını incelediğimizde sivillere yönelik saldırılara İslam ahlakında hiçbir şekilde yer olmadığı açıkça görülmektedir. Peygamberimiz (sav) gerek Mekke'nin fethinde gerekse diğer savaşlarında masum ve savunmasız insanların haklarını titizlikle korumuş, onlara bir zarar gelmesini engellemiştir. Müminlere bu konuda çeşitli hatırlatmalarda bulunmuş, "Resulullah'ın dini üzerine sefere çıkın. Ancak; ihtiyar, kadın ve çocuklara ilişmeyiniz. Islah ve ihsan elinden olunuz. Allah muhlisleri sever" şeklinde emretmiştir. Bir diğer hatırlatması ise şu şekilde olmuştur:
Çocukları öldürmeyiniz. Kiliselerinde kendilerini ibadete vermiş kimselere dokunmaktan sakınınız! Kadınları, yaşlanmış pir-i fanileri öldürmeyiniz. Ağaçları yakmayınız ve kesmeyiniz. Evleri de yıkmayınız!
Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde de görüldüğü gibi Müslümanların mücadelesi Kuran ayetlerine uygun, yani adil ve anlayışlı olmalıdır. Bu mücadelede hiçbir aşırılığa yer yoktur. Filistin halkının, eğitimli, kültürlü, hukuk, diplomasi ve uluslararası politikaya vakıf ve tüm bunların yanında Kuran ahlakına göre hareket eden güçlü bir kadroya ihtiyacı bulunmaktadır.
Elbette Filistin halkı içinde kültürel seviyesi yüksek, açık görüşlü çok sayıda aydın bulunmaktadır. Önemli olan bu aydınların, gençlerin bilinçlendirilmesi, doğru yönlendirilmesi ve Filistin davasının uluslararası kamuoyunda savunulması konularında yapacakları çalışmalardır. Bu çalışmalar, Filistin halkının gerçek İslam ahlakına göre bilinçlendirilmesinde, kültür ve eğitim seviyesinin daha da artırılmasında ve Filistin'in haklı mücadelesinin tüm dünyaya en güzel şekilde anlatılmasında çok önemli bir rol oynayabilir. Müminlerin mücadelesi asla şiddetle değil, mutlaka fikri mücadeleyle olmalıdır. Bunun için öncelikli olarak dinsizliğin dini konumundaki Darwinizm'in geçersizliğinin fikren ortaya konulması, bununla birlikte İslam ahlakının güzel sözle ve güzel tavırlarla anlatılması ve Türk İslam Birliği'nin kurulması için gayret edilmesi şarttır. Allah'ın izniyle birlik olmuş bir Türk İslam dünyasının herhangi bir köşesinde tek bir Müslümanın dahi parmağının ucunun bile zarar görmesi mümkün değildir. Bu nedenle Müslümanlar vargüçleriyle İslam aleminin birlik olması için çalışmalıdır. Bu birlik oluşmadığı müddetçe, acıların ve sıkıntıların sona ermesi mümkün değildir. Türk İslam Birliği'nin kurulması ise akan kanın son bulmasını sağlayacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder