Çöl ortamı yakından incelendiğinde, tüm bu zor koşullara rağmen özel sistemleri ve farklı çeşitleriyle yaşamını sürdüren pek çok canlı olduğu keşfedilmiştir...
Gündüz aşırı sıcak, gece ise dondurucu bir soğuk… Aylar boyu süren kuraklık ve son derece sınırlı beslenme imkanları... Çöl denilince akla çoğu zaman hiçbir canlının kolay kolay yaşayamayacağı bir ortam gelir. Gerçekten de çölde yaşayan canlıların sayısı oldukça azdır. Ancak bu kurak ortam daha yakından incelendiğinde, tüm bu zor koşullara rağmen özel sistemleri ve farklı çeşitleriyle yaşamını sürdüren pek çok canlı olduğu keşfedilmiştir.
Çölde yaşayan canlılar, besinsiz ortamlarla ve iklim koşullarından kaynaklanan zorluklarla karşılaştıklarında hangi taktiklere başvururlar?
Darkling böcekleri çölde susuzluk ihtiyaçlarını nasıl giderir?
Devekuşlarının gözleri, çöl ortamında meydana gelen kum fırtınalarından nasıl korunur?
Addax antilopları neden yalnızca gece yemek yer?
Çöller, yağışı çok az olan kurak topraklardır ve yeryüzünde büyük coğrafi alanları kaplarlar. Kuzey Afrika’daki Büyük Sahra Çölü, Güney Afrika’daki Kalahari Çölü, Asya’daki Gobi Çölü ve Güney Amerika’daki Atacama Çölü dünyadaki belli başlı çöllerdendir. Kurak bir iklime sahip olan çöllerdeki nem yetersizliği, günlük sıcaklık farkının artmasına zemin hazırlar. Öyle ki, çöllerde gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkının 50oC’yi bulduğu zamanlar görülmektedir. Yağmurun çok az yağdığı, aşırı sıcakların, kum fırtınalarının hüküm sürdüğü böyle bir ortamda, herhangi bir canlının uzun süre yaşaması çok zordur. Ancak çölde yaşayan canlıları incelediğimizde, bu zorlu ortama uygun, kendilerine has özelliklere sahip olarak yaratıldıklarını görürüz. Yeryüzündeki bütün canlıları bulundukları ortama en uygun vücut sistemleriyle birlikte yaratan Yüce Rabbimiz, çöllerde yaşayan canlıları da bu ortamdaki zorlu koşullara uygun olarak yaratmıştır. Böylelikle çöl ortamının zorlu yaşam şartlarından etkilenmeyen çöl canlıları hayatlarını rahatlıkla sürdürebilmektedirler. Bu canlılardan birkaç tanesini şöyle sıralayabiliriz:
Addax Antilopları
Bir antilop türü olan Addaxlar, Sahara Çölü’nde yaşamaktadırlar. Soluk kum rengindeki bu hayvanlar, hızlı koşamamalarına rağmen, sağlam ve güclü tırnakları sayesinde kumda kolaylıkla hareket edebilirler. Addaxların çöl koşullarına uyumunu sağlayan önemli özelliklerinden biri su içmemeleridir. Suya olan ihtiyaclarını, yedikleri çöl otlarından karşılarlar. Bu canlılar, çöl ortamında uzak mesafelerdeki besinleri bulma konusunda mucizevi bir yeteneğe sahiptirler. Ayrıca yalnızca geceleri yemek yemeleri de oldukça dikkat çekicidir. Cünkü Addaxlar, çöl bitkilerinin geceleri havadaki nemi topladıklarını adeta bilirmişcesine, bu bitkileri geceleri yemeyi tercih etmektedirler. Elbette Addaxlara bu akılcı davranışı ilham eden alemlerin Allah’tır.
Devekuşu
Sonsuz ilim sahibi Rabbimiz’in çöl koşullarına uyumlu olarak yarattığı bir diğer canlı türü olan devekuşu, dünyadaki en iri kuş cinsidir. Boyları 2,75 m.’ye kadar ulaşan bu canlılar, uçamamalarına rağmen çok güçlü olan bacakları sayesinde devekuşlarının hızları saatte 65 km/s.’yi bulur. Tehlike anında ise hızları 90 km/s.’ye kadar çıkabilmektedir. Devekuşları, çölün oldukça zorlu olan koşullarına -özellikle kuraklığa- kolayca uyum sağlayabilirler. Su gereksinimlerini yedikleri yiyeceklerden karşılayan devekuşları, bu nedenle ayrıca su içmeye ihtiyaç duymazlar. Bu da çölün kurak ikliminde onlara oldukça büyük bir kolaylık sağlamaktadır.
56oC sıcaklığa kadar dayanabilen devekuşlarının gagalarının uzunluğu 13 cm’yi bulabilmektedir. Hem ot hem et yiyebilen devekuşları, dişleri olmadığı için sindirimlerini günde yaklaşık olarak 1,5 kg taş yiyerek kolaylaştırmaya çalışırlar.
Çok iyi bir görme açısına ve uzun bir boya sahip olmalarının avantajını kullanan devekuşları bu özellikleri ile, en küçük bir tehlikeyi bile fark ederler. Gözlerinin sahip olduğu keskin görüş, 1500-1600 metre uzaklıktaki bir kesme şeker tanesini bile rahatlıkla görmelerini sağlar. Bununla birlikte, devekuşlarının gözleri, çöl ortamında meydana gelen kum fırtınalarından iki adet göz kapağı ile korunmaktadır. Bu korumanın yanı sıra gözlerini hem kumdan koruyan, hem de her yeri görmelerini sağlayan ve içerden dışarıya hareket eden, kompleks bir göz kırpma zarları vardır.
Devekuşunun bulunduğu ortama en uygun özelliklere sahip olması, Allah’ın eşsiz yaratılış delillerinden yalnızca biridir.
Devekuşunun Fedakarlığı
Öldürücü olabilen güneş ışınlarından korunmak için Afrika'daki canlılar kendilerine gölgelik mekanlar arar. Güney Afrika devekuşu ise kendinden çok yumurtalarını ve yavrularını düşünerek onları güneş ışığından korur. Bunun için onların üzerinde durur ve sık sık geniş kanatlarını açarak güneş ışığının yumurtalarına ve yavrularına gelmesini önler. Ancak dikkat edilirse, bu hayvan yakıcı güneşin ışınlarına, "kendi vücudunu" maruz bırakmakta ve yavrularını kendinden önce düşünmektedir. Bu da onun fedakarlığının çarpıcı bir delilidir. Kuşkusuz ona bu fedakarlığı ilham eden, onu yaratan Rahman ve Rahim olan Yüce Allah’tır.
Altın Renkli Köstebek (Golden Mole)
Altın renkli köstebekler, çöldeki kum tepelerinde yaşamalarına rağmen çok nadir olarak görülürler. Yalnızca bazı gecelerde termit avlamak için dışarı çıkarlar.
Güney Afrika’da yaşayan bu kemirgenler, çöllerdeki kumluk ovalardan dağlık bölgelere kadar, çukur kazarak yuva yapabildikleri her yerde yaşamlarını sürdürürler.
Bu köstebek türünün kumlarla uyumlu olan ve kamuşaj konusunda onlara kolaylık sağlayan altın sarısı ve gri tonlarında parlak tüyleri vardır. Yaşamını yer altında sürdüren bu köstebeklerin gözleri de tüylerle kaplıdır. Aynı zamanda görünürde kulakları da olmayan bu canlılar, buna rağmen çok hassas bir duyma yeteneğine sahiptirler.
Altın renkli köstebeklerin çölde karşılaştıkları en büyük zorluklardan biri ise kayan kumlardır. Fakat güçlü ve sert bir burna sahip olan bu canlı kayan kumları yararak, Yüce Allah’ın ilminin bir tecellisi olarak kumun içinde adeta yüzercesine ilerler.
Oryx Antilopları
Addaxlar gibi bir antilop türü olan Oryxler, Afrika’da yaşamaktadırlar. Bu canlılar, bir metreden daha fazla bir uzunluğa sahip olabilen etkileyici boynuzları sayesinde kendilerini korurlar.
Oryx sürüleri, çöl fırtınalarından sonra çıkan taze yeşil otlardan bulabilmek için oldukça uzun mesafeler katedebilirler. Ayrıca sahip oldukları beyaz renk, güneş ışınlarını yansıtarak onların güneşin yakıcı sıcaklığından korunmalarını sağlar. Yüce Rabbimiz’in verdiği üstün bir özelliğe daha sahip olan Oryxler, 56oC’ye çıkabilen vücut sıcaklıkları sayesinde aşırı sıcakla ve kuraklıkla mücadele edebilirler.
Çöl Kekliği (Sandgrouse)
Sahara ve Kalahari Çöllerinde bulunan çöl keklikleri, yiyeceklerini kumlardaki tohumları ve filizleri tarayarak elde ederler. Kahverengi, siyah, sarı, gri ve beyaz renklerdeki tüyleri, çöl kekliklerinin çölde kolaylıkla kamuşe olmalarını sağlar. Çöl kekliklerinin bacaklarının üzerinde bulunan tüyler ise onları gündüzleri çölün yakıcı sıcağından, geceleri de dondurucu soğuklardan korur. Oldukça güçlü kuşlar olan çöl keklikleri, çöl koşullarında günlük su ihtiyaçlarını karşılayacak suya ulaşmak için günde 121 km uçabilirler. Bunun yanı sıra su içmekten geri dönerken, göğüs tüylerini ıslatarak, yavrularına da su taşırlar.
Darkling Böcekleri
Darkling böcekleri, deniz kenarında yer alan Namib Çölü’nde yaşamaktadır. Namib Çölü’nde yaşayan tüm canlıların su kaynağı, okyanus üzerinden gelen sis bulutlarıdır. Darkling böcekleri de su elde etmek için öncelikle kum tepelerinin en yüksek noktasına çıkar, orada vücutlarının arka kısmını havaya kaldırarak kabuklarının üzerinde çiğ tanelerinin birikmesini sağlarlar. Daha sonra ağızlarına doğru süzülen bu suyu içerek, su ihtiyaçlarını gidermiş olurlar.
Kabuklarının üzerinde su kaybetmelerini engelleyen özel bir su geçirmez katman bulunan bu böcekler, aynı zamanda uzun bacaklara sahiptirler. Bu uzun bacakları sayesinde gövdeleri kızgın kumlarla temas etmez. Ayrıca çölün en sıcak kısımlarında soluk bir renge bürünerek, yakıcı güneş ışınlarının etkisini azaltırlar.
En Küçük Tilki Türü: Fennec Tilkisi
Çölde yaşayan canlılardan biri olan Fennec tilkileri, Afrika ve Arabistan’ın kumlu çöllerinde yaşarlar. Tilki ailesinin en küçük bireyleri olan bu sevimli canlılar, bedenlerine göre oldukça büyük kulaklara sahiptirler. Bu büyük kulaklar, sadece avlarının yerini tespit etmeye yaramakla kalmaz, aynı zamanda vücut sıcaklığının dışarı atılmasını sağlayan birer soğutucu işlevi de görür.
Böcek, kertenkele ve küçük kemirgenlerle beslenen Fennec tilkileri gece avlanırlar. Çöl sıcaklarının hakim olduğu gündüz saatleri boyunca da kumda kazdıkları çukurlarda gizlenirler.
Kızıl kahve tonlarında kürkleri ve gür siyah tüylü kuyrukları olan Fennec tilkileri pençelerinde bulunan tüylü taban sayesinde kumda koşarken çok daha kolay tutunabilirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder