ATATÜRK'ÜN KURAN AHLAKINA UYGUN KİŞİLİĞİ
2. BÖLÜM
Atatürk, gerek etkileyici kişiliği, gerekse ahlaki meziyetleri ile tüm
dünyanın kalbinde taht kurmuş bir liderdir. Atatürk'ün ahlakı Kuran ahlakına
pek çok yönüyle mutabıktır. Kuran ahlakının temelini oluşturan sevgi, şefkat, anlayış,
adalet, sabır ve karalılık gibi özelliklerin tümünü Atatürk'te görmek mümkündür.
Atatürk Yardımseverdi
Atatürk'ün yakın arkadaşı, TBMM'nin
Gaziantep vekili Kılıç Ali Paşa, Atatürk'ün müşfik, anlayışlı ve kibar
kişiliğini şöyle özetlemiştir:
Atatürk, çok müşfik, çok ince, çok vefakar bir adamdı.
Vefasızlara, vefasızlıklara karşı son derece gücenirdi. Yakınlarının,
sevdiklerinin hususi, hatta ailevi dertlerini dinler, adeta bir baba şefkatiyle
onlara çareler arar, onları teselli ederdi. İnsan onun huzuruna çıkarak
dertlerini döktükten sonra rahatlar, kalbi huzur dolarak büyük bir ferahlık
içinde yanından çıkardı. (Atatürk'ün Hususiyetleri, s. 71)
İnsanları dinleyip, sorunlarının
çözümüne yardımcı olması ve karşılık beklemeden iyilikte bulunması Atatürk'ün
Kuran ahlakına uygun kişiliğinin birer yansımasıdır.
Atatürk Sabırlıydı
Atatürk; çok sabırlı bir insandı.
Bazen sofrasında, kendisiyle davetlileri arasında, mebuslarla, arkadaşlarıyla
mücadele şekline dökülen öyle münakaşalar olurdu ki, onun müsaade ve
müsamahasından cüret alınarak gösterilen taşkınlıklara sabır ve tahammül
gösterebilmek için, ancak ve ancak Mustafa Kemal olmak lazımdı. Bu sabır ve
tahammül ona mahsus, ona yakışan bir meziyetti. (Atatürk'ün
Hususiyetleri, s. 72)
Atatürk'ün hassasiyetle
üzerinde durduğu sabır, Allah'ın uygulamamızı istediği önemli mümin
özelliklerindendir.
Atatürk Boş Konuşmalardan Hoşlanmazdı
Boş
konuşmalardan hiç hoşlanmayan Atatürk, diğer insanların da bu konuya titizlik
göstermelerine dikkat eder, bulunduğu ortamda dedikodu mevzularının
konuşulmasına da asla müsaade etmezdi. Bu özellikler de Kuran'da belirtilen
mümin vasıflarındandır.
Atatürk iki yüzlü, riyakar,
dalkavuk insanlardan hoşlanmazdı. Hiç kimsenin gammazlık etmesine, yahut
birbiri aleyhinde dedikodu yapmasına ve bu kabil bayağılıklara müsamaha
etmezdi. Böyle bir hal vukua geldiği takdirde, ilk fırsatta o iki insanı
yüzleştirirdi. (Atatürk'ün Hususiyetleri, s. 80)
Atatürk'teki Bir Diğer Mümin
Özelliği: Tevazu
Atatürk'ün en büyük özelliklerinden biri son derece
mütevazi ve alçak gönüllü olmasıydı. Bu onun Kuran ahlakına uygun kişiliğinin
bir göstergesiydi. Çünkü tevazu sahibi ve alçak gönüllü olmak Kuran ayetlerinde
tavsiye edilen önemli Müslüman özelliklerindendir.
"Benim
şan ve şerefimden söz etmek de hatadır. İyi dinleyiniz, öğüdüm budur ki;
içinizden herhangi bir adam çıkar, şan şeref davası güder ve benzersiz olmak
isterse, başının belasıdır. Bulunduğu Türk Ulusu'nun şan ve şerefi varsa, benim
de bir bireyi olmak sıfatıyla şanım ve şerefim vardır. Asla başka
değilim." (http://www.meb.gov.tr/belirligunler/10kasim/yazilar/vecizeler.htm)
Atatürk, Din Adamlarına Saygı Ve
Hürmet Gösterirdi
Atatürk, dindar kişiliğinin bir göstergesi olarak din adamlarına
karşı da her zaman samimi bir şekilde hürmetkar olmuştur. Cumhuriyetin ilk
Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi, bu konuyu şöyle anlatır:
Ata'nın huzuruna girdiğimde beni
ayakta karşılardı. Utanır, ezilir, büzülür, "Paşam beni mahcup
ediyorsunuz" dediğim zaman, "Din adamlarına saygı göstermek
Müslümanlığın icaplarındandır" buyururlardı. Atatürk, şahsi çıkarları için
kutsal dinimizi siyasete alet eden cahil din adamlarını sevmezdi. (Atatürk ve Din Eğitimi - Ahmet Gürtaş - Diyanet İşleri
Bakanları Yayınları s. 12)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder