Kuşların akılcı davranışlarını kendi kendilerine planladıklarını ileri sürmek mantık dışı bir iddiadır...
* Atmacaların Falkon uçaklarına benzeyen uçuş teknolojisi nasıldır?
* Kuşlar uçuş esnasında nasıl enerji tasarrufu sağlar?
*Kuşlar yuvalarını hangi üstün akıl gerektiren teknikleri kullanarak yaparlar?
* Kuşların zeka gerektiren davranışlarına örnekler nelerdir?
İlmin tek sahibi olan Rabbimiz, yarattığı tüm canlılara birbirinden farklı özellikler vermiştir. Bu özelliklerle canlıların yaşamlarını devam ettirebilmeleri, onların çevreleriyle uyumlu olacak şekilde, bir anda yaratıldıklarını ispatlar. Bu konuda kuşlar güzel bir örnektir. Kuşlar arasında binlerce farklı çeşitte üreme, yuva yapma, avlanma ve beslenme şekilleri vardır.
Bu yazımızda binlerce kuş türünden sadece birkaç tanesinin bazı ilginç özelliklerini ele aldık. Bunlardan sadece bir tanesini incelemek bile Allah’ın sınırsız gücünü görmek için yeterli olacaktır. Allah bir ayetinde tüm varlıkların sahibinin Kendisi olduğunu şöyle bildirir:
“Göklerde ve yerde bulunanlar O’nundur; hepsi O’na ‘gönülden boyun eğmiş’ bulunuyorlar.” (Rum Suresi, 26)
Kuşların İlginç Uçuş Teknikleri
Aeorodinamik bir harika olan kuşlar ile kıyaslandığı zaman en gelişmiş hava aracı bile sadece kabataslak bir kopyadan öteye geçmez. Kuşlar mükemmel uçuş makineleridir. Kuşlardaki bu kusursuz yaratılış özelliklerinin havacılığın gelişmesinde çok büyük etkileri vardır. Ayette şöyle buyrulur:
“Onlar, üstlerinde dizi dizi kanat açıp kapayarak uçan kuşları görmüyorlar mı? Onları Rahman (olan Allah’)tan başkası (boşlukta) tutmuyor. Şüphesiz O, herşeyi hakkıyla görendir.” (Mülk Suresi, 19)
Falkon Uçakları Gibi Engelleri Aşan Atmacalar
Hızlı hareket eden atmacalar ve diğer bazı kuş türleri, astroitler arasından uçan Falkon uçakları gibi ağaç gövdelerinin arasından büyük bir süratle uçarak ilerlerler. Yapılan araştırmalarda bu kuşların çevrelerinin öz kütlesini sürekli ölçtüklerini ve hızlarını buna göre ayarladıkları tespit edilmiştir. Bu, kuşun görsel duyularına göre uçabileceğinden çok daha hızlı bir şekilde uçmasına imkan sağlar.
Araştırmacılar bu özelliği taklit ederek insansız uçaklara daha fazla sensor eklemeden daha hızlı uçmalarını sağlayabileceklerini düşünmektedirler. Ancak tüm gelişmiş bilimsel tekniklere rağmen insan yapımı hiçbir uçak atmacının manevra kabiliyetine yaklaşamaz. Çünkü tüm canlılar gibi atmacalar da Rabbimiz’in üstün aklının ve yaratma sanatının eseridir ve Allah’ın tek bir “Ol” emriyle yaratılmışlardır. Bir ayette bu gerçek şöyle bildirilir:
“Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca “Ol” der, o da hemen olur.” (Bakara Suresi, 117)
* Kuşlar uçuş esnasında nasıl enerji tasarrufu sağlar?
*Kuşlar yuvalarını hangi üstün akıl gerektiren teknikleri kullanarak yaparlar?
* Kuşların zeka gerektiren davranışlarına örnekler nelerdir?
İlmin tek sahibi olan Rabbimiz, yarattığı tüm canlılara birbirinden farklı özellikler vermiştir. Bu özelliklerle canlıların yaşamlarını devam ettirebilmeleri, onların çevreleriyle uyumlu olacak şekilde, bir anda yaratıldıklarını ispatlar. Bu konuda kuşlar güzel bir örnektir. Kuşlar arasında binlerce farklı çeşitte üreme, yuva yapma, avlanma ve beslenme şekilleri vardır.
Bu yazımızda binlerce kuş türünden sadece birkaç tanesinin bazı ilginç özelliklerini ele aldık. Bunlardan sadece bir tanesini incelemek bile Allah’ın sınırsız gücünü görmek için yeterli olacaktır. Allah bir ayetinde tüm varlıkların sahibinin Kendisi olduğunu şöyle bildirir:
“Göklerde ve yerde bulunanlar O’nundur; hepsi O’na ‘gönülden boyun eğmiş’ bulunuyorlar.” (Rum Suresi, 26)
Kuşların İlginç Uçuş Teknikleri
Aeorodinamik bir harika olan kuşlar ile kıyaslandığı zaman en gelişmiş hava aracı bile sadece kabataslak bir kopyadan öteye geçmez. Kuşlar mükemmel uçuş makineleridir. Kuşlardaki bu kusursuz yaratılış özelliklerinin havacılığın gelişmesinde çok büyük etkileri vardır. Ayette şöyle buyrulur:
“Onlar, üstlerinde dizi dizi kanat açıp kapayarak uçan kuşları görmüyorlar mı? Onları Rahman (olan Allah’)tan başkası (boşlukta) tutmuyor. Şüphesiz O, herşeyi hakkıyla görendir.” (Mülk Suresi, 19)
Falkon Uçakları Gibi Engelleri Aşan Atmacalar
Hızlı hareket eden atmacalar ve diğer bazı kuş türleri, astroitler arasından uçan Falkon uçakları gibi ağaç gövdelerinin arasından büyük bir süratle uçarak ilerlerler. Yapılan araştırmalarda bu kuşların çevrelerinin öz kütlesini sürekli ölçtüklerini ve hızlarını buna göre ayarladıkları tespit edilmiştir. Bu, kuşun görsel duyularına göre uçabileceğinden çok daha hızlı bir şekilde uçmasına imkan sağlar.
Araştırmacılar bu özelliği taklit ederek insansız uçaklara daha fazla sensor eklemeden daha hızlı uçmalarını sağlayabileceklerini düşünmektedirler. Ancak tüm gelişmiş bilimsel tekniklere rağmen insan yapımı hiçbir uçak atmacının manevra kabiliyetine yaklaşamaz. Çünkü tüm canlılar gibi atmacalar da Rabbimiz’in üstün aklının ve yaratma sanatının eseridir ve Allah’ın tek bir “Ol” emriyle yaratılmışlardır. Bir ayette bu gerçek şöyle bildirilir:
“Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca “Ol” der, o da hemen olur.” (Bakara Suresi, 117)
Enerji Tasarrufu Sağlayan Uçuş Teknikleri:
Kanat çırpmak çok fazla enerji gerektirir. Bu nedenle kuşların enerjisi onlar için çok değerlidir ve bunu en ekonomik şekilde harcarlar. Bir ağaçkakan uçarken, düzenli olarak kanat çırpışlarını keser ve kanatlarını sıkıca vücuduna kapatır. Böylece kısa bir süre kanatlarının havaya karşı oluşturduğu direnci önler ve havada ilerlemeye devam eder.
Albatroslar açık denizlerde yaşarlar. Kanatlarını rüzgara karşı tamamen açarak havada durmak albatrosun uçması için yeterlidir. Kuş bunu kanatlarını olabildiğince geniş açarak gerçekleştirir ve bu esnada kuşun kanatlarının genişliği “3.5 m.”ye ulaşır ki bu, kuşlar arasında en geniş kanat uzunluğudur. Albatrosların kanat kemiklerinde kanatlarını açık pozisyonda tutmaya yarayan bir çeşit kilit sistemi vardır. Böylece günlerce, haftalarca hatta aylarca minimum seviyede enerji kullanarak hiç durmadan uçabilirler. Albatros yukarıya doğru yükselen dalgaları ve rüzgarı kullanarak, onların yönünde ilerler ve rüzgarın içinden zigzaglar çizerek bir dalganın tepesinden diğerine geçer. Bu şekilde albatros tek bir kanat bile çırpmadan saatlerce su üstünde uçabilir.
Yuvaların Yapımındaki Akılcı Davranışlar
Bir insanın mimar olabilmesi için uzun yıllar boyunca eğitim almayı göze alması ve zeki olması gerekir. Oysa yuva yapma konusunda en usta canlılar olarak bilinen kuşların yuva inşa etme konusunda uzun bir çaba harcamalarına gerek yoktur. Çünkü her kuş türü kendine özgü yuva yapma tekniklerine sahip olarak doğar ve hiç şaşırmadan bu kusursuz yapıları hayatları boyunca inşa eder. Üstelik kuşlar yuva yaparlarken çok ince ve akıl gerektiren taktikler uygularlar.
Kanat çırpmak çok fazla enerji gerektirir. Bu nedenle kuşların enerjisi onlar için çok değerlidir ve bunu en ekonomik şekilde harcarlar. Bir ağaçkakan uçarken, düzenli olarak kanat çırpışlarını keser ve kanatlarını sıkıca vücuduna kapatır. Böylece kısa bir süre kanatlarının havaya karşı oluşturduğu direnci önler ve havada ilerlemeye devam eder.
Albatroslar açık denizlerde yaşarlar. Kanatlarını rüzgara karşı tamamen açarak havada durmak albatrosun uçması için yeterlidir. Kuş bunu kanatlarını olabildiğince geniş açarak gerçekleştirir ve bu esnada kuşun kanatlarının genişliği “3.5 m.”ye ulaşır ki bu, kuşlar arasında en geniş kanat uzunluğudur. Albatrosların kanat kemiklerinde kanatlarını açık pozisyonda tutmaya yarayan bir çeşit kilit sistemi vardır. Böylece günlerce, haftalarca hatta aylarca minimum seviyede enerji kullanarak hiç durmadan uçabilirler. Albatros yukarıya doğru yükselen dalgaları ve rüzgarı kullanarak, onların yönünde ilerler ve rüzgarın içinden zigzaglar çizerek bir dalganın tepesinden diğerine geçer. Bu şekilde albatros tek bir kanat bile çırpmadan saatlerce su üstünde uçabilir.
Yuvaların Yapımındaki Akılcı Davranışlar
Bir insanın mimar olabilmesi için uzun yıllar boyunca eğitim almayı göze alması ve zeki olması gerekir. Oysa yuva yapma konusunda en usta canlılar olarak bilinen kuşların yuva inşa etme konusunda uzun bir çaba harcamalarına gerek yoktur. Çünkü her kuş türü kendine özgü yuva yapma tekniklerine sahip olarak doğar ve hiç şaşırmadan bu kusursuz yapıları hayatları boyunca inşa eder. Üstelik kuşlar yuva yaparlarken çok ince ve akıl gerektiren taktikler uygularlar.
Çardak Kuşlarının Optik İllüzyonu:
Erkek çardak kuşları 30 yıllık ömürlerinin uzun bir kısmını dişi kuşları etkilemek için kendilerine yuvalar inşa ederek geçirirler. Bilim adamları, en başarılı erkek çardak kuşlarının yuvalarını inşa ederken “zoraki perspektif” adı verilen optik illüzyonların en iyisini elde eden kuşlar olduklarını keşfetmişlerdir. Çardakların evin odasına ulaşan tünel şeklinde bir girişi vardır. Erkek çardak kuşları bu girişi kemik parçaları ve deniz kabukları ile süsler ve objeleri öyle bir şekilde dizerler ki bu yol muntazam fakat küçük olur. Böylece dişi kuş yuvaya dışarıdan baktığında erkek kuşu çok daha heybetli görür. Daha geniş parçaları tünelin sonuna doğru yerleştirirler, bu şekilde tünel daha muntazam görünür. Eğer desen bozulursa, herşeyi tekrar yerli yerine koyarlar.
Çardak kuşlarının perspektif kanunları üzerinde uzmanlaşması ve kendi isteği doğrultusunda kullanması bu kuşların milyonlarca yıl önce de perspektifi kullandıklarını göstermektedir. Bir anlamda kuşun perspektif sanatı insanların sanatından daha eskidir. Şüphe yoktur ki bir kuş bu kadar çok detayı ve düzeni kendi başına düşünemez. Bu özenli yuvayı ona ilham eden, alemlerin tek Hakimi olan Allah’tır. Yüce Allah bu gerçeği bir Kuran ayetinde şöyle haber verir:
“Görmedin mi ki, göklerde ve yerde olanlar ve dizi dizi uçan kuşlar, gerçekten Allah’ı tesbih etmektedir. Her biri, kendi duasını ve tesbihini şüphesiz bilmiştir. Allah, onların işlediklerini bilendir.” (Nur Suresi, 41)
Terzi Gibi Yuvasını Diken Afrikalı Terzi Kuşu
Afrikalı terzi kuşu, yuvasını yaprakları dikerek gizler. Erkek terzi kuşu bir dalın sonunda, birbirine yakın gelişen iki ya da daha fazla geniş yeşil yaprağı seçer. Sivri gagasıyla her bir yaprağın kenarına delik açar. Sonra da bir terzinin ipliği kullanması gibi topladığı örümcek ağlarını veya bitki liflerini kullanır. Lifleri deliklerden çeker ve düşmesini engellemek için her ilmiği düğümleyerek yaprakları birbirine diker. Bu yapraklarla kaplı kesenin içinde ayrıca eşinin yumurtalarını koyduğu gizli bir yuva dokur.
Hırsızlara ve Tehlikelere Karşı Alınan Önlemler
Fındıkkıran kuşları ölü ağaçların yumuşak tahtalarında yuva deliği açarlar. Yuva hırsızlarına karşı etkili bir korunma geliştirmişlerdir. Deliği açtıktan sonra fındıkkıran yakındaki bir su birikintisinden çamur toplar ve yuva deliğinin girişini bununla sıvar. Sadece bir fındıkkıranın kıpırdayabileceği genişlikte giriş yapar. Böylelikle sığırcık gibi daha büyük kuşlar bu delikten yuvaya giremezler.
Amerikan Sarıasmagiller cinsinden bir tür kuş, yuvasını yaban arısı topluluklarının yanına kurar. Çünkü bu arılar, yılanları, maymunları, siyah papağanları ve özellikle bir tür sineği, kendi yuvalarının yanına yaklaştırmazlar. Sarıasmagil kuşu da yuvasını bu yaban arılarının yuvasının yanına yaptığında, kendi yavruları bu tehlikeli hayvanlara karşı doğal olarak korunmuş olur. Ancak bu hayvanlar arasında Sarıasmagil kuşu açısından önemli olanı sineklerdir. Çünkü bu sineğin larvaları, kuş yavrularının deri altlarına girerek onların ölümüne sebep olurlar. Bu nedenle yuvaların, yaban arılarının bulundukları yerlere kurulması kuşlar açısından oldukça önemlidir.
Afrika nehirlerinin kumlu kıyılarında yuva yapan Pluvianus aegyptius isimli kuş, gündüzleri yumurtalarını kumla örter ve yalnızca geceleri (ısı düştüğü zamanlarda) kuluçkaya yatar. Eğer gündüz ısı çok yükselirse, erkek ve dişi kuşlar göğüslerini suya batırarak bununla kuluçkayı serinletirler. Bu türlerin yavruları, doğduktan sonra, anne babalarının tehlikeyi haber veren çığlıklarını duyduklarında, oldukları yere serilip yere yapışarak, görünmez hale gelebilirler. Çünkü tüyleri bulundukları bölgenin taşları ve kumuyla uyumlu renk ve desendedir.
Kuşların ve diğer tüm canlıların davranışlarında görülen aklın, bilginin ve yeteneğin kaynağının tek açıklaması vardır:
Bunların tümü bu hayvanlara Allah tarafından ilham edilen özelliklerdir. Allah, bu canlıları yaratmış, onlara korunma, avlanma, beslenme, üreme yöntemlerini ayrı ayrı ilham etmiştir. Onlara yuvalarını inşa ettiren, kusursuz planlar yaptıran, onları koruyan ve barındıran sonsuz merhamet ve şefkat sahibi olan Allah’tır. Allah kuşları ve tüm canlıları yoktan var etmiştir ve herşey ancak O’nun emriyle hareket etmektedir. Allah bir ayetinde şöyle buyurur:
“Allah, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yarattı. Emir, bunların arasında durmadan iner; sizin gerçekten Allah’ın herşeye güç yetirdiğini ve gerçekten Allah’ın ilmiyle herşeyi sarıp-kuşattığını bilip-öğrenmeniz için.” (Talak Suresi, 12)
Erkek çardak kuşları 30 yıllık ömürlerinin uzun bir kısmını dişi kuşları etkilemek için kendilerine yuvalar inşa ederek geçirirler. Bilim adamları, en başarılı erkek çardak kuşlarının yuvalarını inşa ederken “zoraki perspektif” adı verilen optik illüzyonların en iyisini elde eden kuşlar olduklarını keşfetmişlerdir. Çardakların evin odasına ulaşan tünel şeklinde bir girişi vardır. Erkek çardak kuşları bu girişi kemik parçaları ve deniz kabukları ile süsler ve objeleri öyle bir şekilde dizerler ki bu yol muntazam fakat küçük olur. Böylece dişi kuş yuvaya dışarıdan baktığında erkek kuşu çok daha heybetli görür. Daha geniş parçaları tünelin sonuna doğru yerleştirirler, bu şekilde tünel daha muntazam görünür. Eğer desen bozulursa, herşeyi tekrar yerli yerine koyarlar.
Çardak kuşlarının perspektif kanunları üzerinde uzmanlaşması ve kendi isteği doğrultusunda kullanması bu kuşların milyonlarca yıl önce de perspektifi kullandıklarını göstermektedir. Bir anlamda kuşun perspektif sanatı insanların sanatından daha eskidir. Şüphe yoktur ki bir kuş bu kadar çok detayı ve düzeni kendi başına düşünemez. Bu özenli yuvayı ona ilham eden, alemlerin tek Hakimi olan Allah’tır. Yüce Allah bu gerçeği bir Kuran ayetinde şöyle haber verir:
“Görmedin mi ki, göklerde ve yerde olanlar ve dizi dizi uçan kuşlar, gerçekten Allah’ı tesbih etmektedir. Her biri, kendi duasını ve tesbihini şüphesiz bilmiştir. Allah, onların işlediklerini bilendir.” (Nur Suresi, 41)
Terzi Gibi Yuvasını Diken Afrikalı Terzi Kuşu
Afrikalı terzi kuşu, yuvasını yaprakları dikerek gizler. Erkek terzi kuşu bir dalın sonunda, birbirine yakın gelişen iki ya da daha fazla geniş yeşil yaprağı seçer. Sivri gagasıyla her bir yaprağın kenarına delik açar. Sonra da bir terzinin ipliği kullanması gibi topladığı örümcek ağlarını veya bitki liflerini kullanır. Lifleri deliklerden çeker ve düşmesini engellemek için her ilmiği düğümleyerek yaprakları birbirine diker. Bu yapraklarla kaplı kesenin içinde ayrıca eşinin yumurtalarını koyduğu gizli bir yuva dokur.
Hırsızlara ve Tehlikelere Karşı Alınan Önlemler
Fındıkkıran kuşları ölü ağaçların yumuşak tahtalarında yuva deliği açarlar. Yuva hırsızlarına karşı etkili bir korunma geliştirmişlerdir. Deliği açtıktan sonra fındıkkıran yakındaki bir su birikintisinden çamur toplar ve yuva deliğinin girişini bununla sıvar. Sadece bir fındıkkıranın kıpırdayabileceği genişlikte giriş yapar. Böylelikle sığırcık gibi daha büyük kuşlar bu delikten yuvaya giremezler.
Amerikan Sarıasmagiller cinsinden bir tür kuş, yuvasını yaban arısı topluluklarının yanına kurar. Çünkü bu arılar, yılanları, maymunları, siyah papağanları ve özellikle bir tür sineği, kendi yuvalarının yanına yaklaştırmazlar. Sarıasmagil kuşu da yuvasını bu yaban arılarının yuvasının yanına yaptığında, kendi yavruları bu tehlikeli hayvanlara karşı doğal olarak korunmuş olur. Ancak bu hayvanlar arasında Sarıasmagil kuşu açısından önemli olanı sineklerdir. Çünkü bu sineğin larvaları, kuş yavrularının deri altlarına girerek onların ölümüne sebep olurlar. Bu nedenle yuvaların, yaban arılarının bulundukları yerlere kurulması kuşlar açısından oldukça önemlidir.
Afrika nehirlerinin kumlu kıyılarında yuva yapan Pluvianus aegyptius isimli kuş, gündüzleri yumurtalarını kumla örter ve yalnızca geceleri (ısı düştüğü zamanlarda) kuluçkaya yatar. Eğer gündüz ısı çok yükselirse, erkek ve dişi kuşlar göğüslerini suya batırarak bununla kuluçkayı serinletirler. Bu türlerin yavruları, doğduktan sonra, anne babalarının tehlikeyi haber veren çığlıklarını duyduklarında, oldukları yere serilip yere yapışarak, görünmez hale gelebilirler. Çünkü tüyleri bulundukları bölgenin taşları ve kumuyla uyumlu renk ve desendedir.
Kuşların ve diğer tüm canlıların davranışlarında görülen aklın, bilginin ve yeteneğin kaynağının tek açıklaması vardır:
Bunların tümü bu hayvanlara Allah tarafından ilham edilen özelliklerdir. Allah, bu canlıları yaratmış, onlara korunma, avlanma, beslenme, üreme yöntemlerini ayrı ayrı ilham etmiştir. Onlara yuvalarını inşa ettiren, kusursuz planlar yaptıran, onları koruyan ve barındıran sonsuz merhamet ve şefkat sahibi olan Allah’tır. Allah kuşları ve tüm canlıları yoktan var etmiştir ve herşey ancak O’nun emriyle hareket etmektedir. Allah bir ayetinde şöyle buyurur:
“Allah, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yarattı. Emir, bunların arasında durmadan iner; sizin gerçekten Allah’ın herşeye güç yetirdiğini ve gerçekten Allah’ın ilmiyle herşeyi sarıp-kuşattığını bilip-öğrenmeniz için.” (Talak Suresi, 12)
Kuşların Zeka Gerektiren Davranışlarına Örnekler
Kuşlar matematik hesabı yapabilirler. Öyle ki yapılan araştırmalar güvercinlerin rakamları maymunlara kıyasla daha iyi anlayabildiklerini göstermiştir.
Sakallı akbaba hayvanların etinden çok kemiklerini tercih eder. Bu kemiklerde ilik bulunur ve besin bakımından oldukça zengindir. Akbabanın bu kemiği kırıp içindeki iliği alabilmek için gerekli kırma aleti yoktur. Fakat bu problemi başka türlü halleder. Kemiği alır ve çıplak bir kayanın tepesine havalanır. Sonra kemiği aşağı bırakır. Bu işlemi kemik ikiye ayrılıncaya kadar en az 50 kere tekrarlar. Kuş, sonra bu kemik parçasını alır ve yutar. Hayvanın midesindeki sindirim asitleri öylesine güçlüdür ki kemiğin bir ucu daha akbabanın ağzındayken, midesine giden kısım sindirilmiş olur.
Patoo adı verilen kuş “taklit yapabilme” kabiliyetini hareketleriyle destekler. Bir ağaç kütüğüne konar ve tüyleriyle aynı renk olan kütükte hiç fark edilmez. Fakat yanına yaklaşıldıkça taklidini daha mükemmelleştirir ve hareket etmeye başlar. Çok yavaş bir şekilde, kuyruğunu indirir ve onu ağaç kütüğünün deliğine sokar. Böylece kuşla ağacın birleşme yeri iyice belirsizleşir. Sonra yine aynı yavaşlıkta, gagası dik olarak gökyüzüne dönene kadar başını kaldırır ve gözlerini kapar. Kuşa 90 cm. uzaklıkta olunduğunda bile kuş hareketsiz ve donuk durur. Kuşun özelliği, göz kapakları kapalı olmasına rağmen görebilmesidir. Her iki göz kapağında da çok ufak dikey yarıklar vardır. Bu yarıklar kuşun hassas gözlerine ışığın girmesini ve bu sayede etrafını görmesini sağlar. Görüldüğü gibi Allah bu canlılara mükemmel özellikler bahşetmiştir.
Kuşlar matematik hesabı yapabilirler. Öyle ki yapılan araştırmalar güvercinlerin rakamları maymunlara kıyasla daha iyi anlayabildiklerini göstermiştir.
Sakallı akbaba hayvanların etinden çok kemiklerini tercih eder. Bu kemiklerde ilik bulunur ve besin bakımından oldukça zengindir. Akbabanın bu kemiği kırıp içindeki iliği alabilmek için gerekli kırma aleti yoktur. Fakat bu problemi başka türlü halleder. Kemiği alır ve çıplak bir kayanın tepesine havalanır. Sonra kemiği aşağı bırakır. Bu işlemi kemik ikiye ayrılıncaya kadar en az 50 kere tekrarlar. Kuş, sonra bu kemik parçasını alır ve yutar. Hayvanın midesindeki sindirim asitleri öylesine güçlüdür ki kemiğin bir ucu daha akbabanın ağzındayken, midesine giden kısım sindirilmiş olur.
Patoo adı verilen kuş “taklit yapabilme” kabiliyetini hareketleriyle destekler. Bir ağaç kütüğüne konar ve tüyleriyle aynı renk olan kütükte hiç fark edilmez. Fakat yanına yaklaşıldıkça taklidini daha mükemmelleştirir ve hareket etmeye başlar. Çok yavaş bir şekilde, kuyruğunu indirir ve onu ağaç kütüğünün deliğine sokar. Böylece kuşla ağacın birleşme yeri iyice belirsizleşir. Sonra yine aynı yavaşlıkta, gagası dik olarak gökyüzüne dönene kadar başını kaldırır ve gözlerini kapar. Kuşa 90 cm. uzaklıkta olunduğunda bile kuş hareketsiz ve donuk durur. Kuşun özelliği, göz kapakları kapalı olmasına rağmen görebilmesidir. Her iki göz kapağında da çok ufak dikey yarıklar vardır. Bu yarıklar kuşun hassas gözlerine ışığın girmesini ve bu sayede etrafını görmesini sağlar. Görüldüğü gibi Allah bu canlılara mükemmel özellikler bahşetmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder