İnsanın Hayali Evrimi Üzerine Yapılan Spekülasyonlar, Darwinist Sahtekarlıkların Önemli Bir Parçasıdır


Dünya çapında hakim olan ve aşağıda detaylarına değindiğimiz Darwinist diktatörlük tekelinde tuttuğu etkili Darwinist medya yoluyla yıllardır “maymun-insan” aldatmacasının savunuculuğunu yapmaktadır. Bulunan hemen her maymun fosilini, bu sahtekarlık için kullanmışlardır. Ancak her defasında fosilin sıradan bir maymuna ait olduğu ispat edilmiş ve sessiz sedasız geri çekilmişlerdir. Bu çok bilinen bir Darwinist aldatmacadır. Dahası, Darwinistler maymun-insan benzerliğini kullanabilmek için bir maymunu ön plana çıkarır ve onun çeşitli davranışlarını, alet kullanımı, öğrenme yeteneği gibi özelliklerini vurgulayacak çeşitli gösteriler yaparlar. Amaç, insanın maymun soyundan geldiğine dair meşhur Darwinist aldatmacayı bilgisi olmayan okuyucular için kendilerince makul gösterebilecek bir kanaat oluşturabilmektir.

Maymunların çeşitli özellikleri nedeniyle insana benzer özellikler göstermekte oldukları doğrudur. Ama bu durum insan ile maymunun tamamen farklı canlılar olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Maymun, Allah'ın izniyle bu dünya üzerinde var olduğu sürece, maymundan farklı bir canlı olmayacak, ne kadar eğitilirse eğitilsin insan gibi bir düşünme, algılama, yorum yapma, öngörülü olma, akılcı davranma, muhakeme etme, planlı ve bilinçli hareket etme, konuşma gibi özelliklere sahip olamayacaktır. Ne kadar yoğun tekrarlar yaparsa yapsın, bir maymun hiçbir zaman uçak tasarımları yapamayacak, gökdelenler inşa edemeyecek, şiir yazamayacak, laboratuvarlarda insanı inceleyemeyecektir. Ne kadar eğitilirse eğitilsin, bir proje tasarlayamayacak, düşünüp planlayarak daha üst bir medeniyet seviyesine ulaşamayacaktır. Çünkü maymun, Allah'ın kendisine özel olarak verdiği onu maymun yapan anatomik özelliklere sahip ve en önemlisi insanı insan yapan bilinç, akıl ve ruhtan yoksun bir varlıktır. Onun sadece birkaç konuda yetenekli olması, insanın atası olduğuna dair iddianın kuşkusuz ki hiçbir şekilde kanıtı olamaz.

İnsanı insan yapan Allah’ın nimet olarak lütfettiği ruhtur


Darwinistler bu iddiaları ortaya atarken, insan ve hayvan arasındaki en önemli farkı unutturmaya çalışırlar. İNSAN, "BENİM" DİYEN, KENDİ VARLIĞININ FARKINDA OLAN, NE İÇİN YARATILDIĞINI, NEDEN VAR OLDUĞUNU DÜŞÜNEBİLEN, MUHAKEME ETME YETENEĞİYLE VAR OLAN BİR CANLIDIR. İNSAN, RUH SAHİBİDİR. İşte bu sebeple diğer canlıların tümünden bu temel fark ile ayrılır. Ruhun varlığı karşısında, anatomik farklılıkların ve becerilerin hiçbir ayırt edici niteliği yoktur. BİR VARLIK DIŞ GÖRÜNÜM İTİBARİYLE İNSANA BENZEMESE, FAKAT RUH SAHİBİ OLSA O YİNE İNSANDIR. Onu insan yapan tek özellik budur.

"BENİM" DİYEN, VARLIĞININ FARKINDA OLAN ŞUURLU BİR VARLIK, HİÇBİR MATERYALİST AÇIKLAMA İLE AÇIKLANAMAZ. Hiçbir materyalist açıklama, kendi varlığının bilincinde olmayan, şuuru kapalı bir canlının, ruhu olan ve varlığının şuurunda olan bir varlığa dönüşümü hikayesini izah edemez. İşte insanın sahte evriminden söz ederken ve bu konuda sayısız sahte kafatasını delil olarak dayatmaya çalışırken, Darwinistlerin tek değinmek istemedikleri ve onları tam anlamıyla çaresizliğe düşüren konu budur. (www.darwininacmaziruh.com)

Dolayısıyla Darwinist yayınlarda bolca propagandası yapılan insanın evrimi iddiaları tam bir sahtekarlıktır. Darwinistlerin öncelikle insanı insan yapan; gördüklerinden, duyduklarından etkilenmesini, onlar üzerinde düşünmesini, akıl göstermesini, saygı, sevgi, vefa gibi anlayışlara sahip olmasını, muhakeme ve yargıda bulunmasını sağlayan "ruh"un açıklamasını yapmaları gerekmektedir. Fakat bu konuda hiçbir açıklama getirememektedirler ve getirmeleri de imkansızdır. Çünkü bilincin kökeni, yani insanı insan yapan ruh, Allah'a aittir. Allah, Kendisi'nden bir lütuf olarak bunu insana bahşetmiş ve onu diğer canlılardan, özellikle bu yönüyle farklı kılmıştır. Darwinist aldatmaca, bu konuda çaresiz ve sessizdir.

Allah Kuran'da, insanı Kendi ruhundan yarattığını şöyle bildirmektedir:

    Ki O, yarattığı herşeyi en güzel yapan ve insanı yaratmaya bir çamurdan başlayandır. Sonra onun soyunu bir özden (sülale'den), basbayağı bir sudan yapmıştır. Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona Ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne az şükrediyorsunuz? (Secde Suresi, 7-9)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder