Terörist İdeoloji Darwinizm Üzerine Kurulmuştur


Darwinizm, insanlara sadece gelişmiş bir tür hayvan oldukları yalanını değil, aynı zamanda başıboş tesadüflerin bir eseri olduklarını, yani bir Yaratıcı’larının olmadığı yalanını da telkin eder...

Darwinizm'e göre, doğada acımasız bir yaşam mücadelesi, daimi bir çatışma vardır. Güçlüler her zaman güçsüzleri alt etmekte ve gelişme de bu sayede mümkün olmaktadır. Bu ideolojinin kurucusu Darwin, gerçek dışı bu 'yaşam mücadelesi' sloganını, 'kayırılmış ırklar' (Avrupalı beyazlar) ve 'aşağı ırklar' (Asyalı ya da Afrikalı ırklar) ifadeleriyle ırkçı bir mantık üzerine oturtmuş, dünya üzerindeki çatışmaların, savaşların temelini oluşturmuştur. Darwin'in ortaya attığı 'en güçlülerin hayatta kalması' düşüncesi, insanlığı kine, düşmanlığa, çatışmaya, savaşa sevk eden pek çok fikir akımına meşru zemin hazırlamıştır.

Darwinizm, insanlara sadece gelişmiş bir tür hayvan oldukları yalanını değil, aynı zamanda başıboş tesadüflerin bir eseri olduklarını, yani bir Yaratıcı’larının olmadığı yalanını da telkin eder. Yani bu teoriye göre, yeryüzünde sadece cansız taşın, toprağın, gazların vs. bulunduğu bir dönemde, rüzgarın, yağmurun, yıldırımların etkisiyle tesadüfen canlı bir varlık oluşmuştur. Oysa evrim teorisinin bu iddiası, biyolojinin en temel kanunlarına dahi aykırı olan, akıl ve mantıkla çelişen büyük bir aldatmacadır. Bu telkinleri okullarındaki ders kitaplarından, seyrettikleri filmlerden, okudukları kitaplardan alan insanlar kendilerini sorumsuz zannederler. Başarılı olmak için her türlü kötülüğü meşru gören, hayatı acımasız bir savaş meydanı olarak gören Darwinist mantıklarla eğitilen insanların, birbirlerine hayvan muamelesi yapmayı, hatta birbirlerini yok etmeyi son derece olağan karşılayan zalimane fikirlerle beyinleri yıkanmıştır.

İşte söz konusu zalimane fikirlerle eğitilen bu insanlar 20. yüzyılı bir şiddet yüzyılına çevirmiş, Darwinizm'e dayanarak ''çatışmayı ve savaşmayı" desteklemiş, hatta bunu en önemli yöntem olarak benimsemişlerdir. 'Diyalektik çatışma' komünist ideologların katliamları için sözde dayanak oluşturmuş, komünist terör 20. yüzyıl boyunca yaklaşık 120 milyon insanı katletmiştir. Darwinizm'in "ırklar arası yaşam mücadelesi" ve "doğal seleksiyon" hezeyanları ise Nazizmin temeli haline gelmiştir. Sadece üstün ırkların bu sözde mücadele dünyasında ayakta kalabileceğini savunan Hitler ise faşist terör ile tüm dünyada bir cinayet fırtınası başlatmıştır. Nazizm'in işgal ve savaş politikaları neticesinde başlayan 2. Dünya Savaşı'nda yaklaşık 55 milyon insan hayatını yitirmiştir. Onların 21. yüzyıldaki takipçileri de yine şiddeti tek yol olarak görmekte ve 21. yüzyılın tarihe 'terör yüzyılı' olarak geçmesini istemektedirler. Tarih bize Darwinizm'in, insanların bilinçaltına aşıladığı "insan, çatışan hayvandır" telkini insanlar üzerinde çok büyük bir tahribat oluşturduğunu göstermiştir ve günümüzdeki ürkütücü terör olayları da bu gerçeği kanıtlamaktadır. Şiddeti yücelten, çatışmayı destekleyen, savaşı bir erdem olarak gören, ancak güçlü olanın başarılı olacağını savunan sapkın Darwinist sloganlar artık tarihin karanlığına gömülmelidir. Çünkü Darwinizm'in ortadan kaldırılması, çatışmacı ve şiddet yanlısı felsefelerin de dayanaklarını kaybetmeleri anlamına gelmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder